Bugün İsveçlilerin yüzde onundan biraz azı nakit kullanıyor.
Çok hızlı gelişmeler yaşanıyor ve İsveç dünyadaki ilk nakit para bırakan ülkesi olabilir.
On yıl önce, İsveçlilerin neredeyse yarısı, yüzde 40'ı nakit kullanıyordu. Şimdi korona salgını sırasında nakit kullanımı önemli ölçüde azalarak yüzde onun altına düştü.
Daha fazla insan çevrimiçi alışveriş yapıyor, hatta kendilerini izole etmiş ve daha önce bunu yapmamış yaşlılar bile öğrendi.
Klarna'ya göre gruptaki en büyük artış 66 yaş ve üstü, SVT'nin dünkü "Ekonomibyrån" bölümünde işlenen konu ciddi şekilde dikkat çekti.
Nakit para yerine hızlı para gönderimi ve ödeme sistemlerinden bir diğeri olan Swish kullanımı da ileri yaş gruplarında kullanımı ciddi şekilde artıyor.
Beş yıl önce, Royal Institute of Technology, KTH'de araştırmacı doçent Niklas Arvidsson, İsveç'te nakit kullanımı için bir bitiş tarihi belirledi: 24 Mart 2023 olarak bir tahmin ortaya koydu.
Arvidsson'un yaptığı hesaplamaya göre, 2023 yılında İsveç nakit parayı tamamen bırakabilir.
Ancak şimdi o tarih biraz havada kalıyor.
"Pandeminin başlangıcında toplumdaki nakit miktarı biraz arttı. Ancak perakendecilerle konuşurken, mağazalarda satın alma için kullanılmıyorlardı. Aksine, insanlar nakit paralarını evde tuttu, yastık altı yaptılar.
İsveç'in nakit parayı bırakan dünyada ilk olması gerekip gerekmediğini araştırmakla görevlendirilen eski ılımlı lider Anna Kinberg Batra, pandeminin başlangıcındaki tavsiyelerin herkesin sosyal mesafeyi koruması gerektiğine inanıyor ve sosyal mesafenin temassız ödeme sistemlerine ilgiyi artırdığını savunuyor.
Batra, Pandemi sürecinde temastan uzak olmanın önemine vurgu yaparak, bu süreçte temassız ödemelerin kullanımı ciddi şekilde arttı ifadeleri kullandı.
Cep telefonundaki hem Swish hem de banka kimliği, birçok kişinin kolayca ödeme yapmasını sağladı, geniş bir cephede standartlar belirledi ve davranışları değiştirdi ifadeleri kullandı.
Artık nakit ödeme yapmadığımız zaman dürüstlük meselesi önemlidir. Dijital olarak ödediğimiz her şey takip edilebilir.
Nakit ayaklanmasının başkanı Björn Eriksson şöyle diyor:
"Üç sorun görüyorum. Bir: Açık, bütünlük. Büyükler yaptığınız her şeyi bilir.
İki: Bunda bir kriz yönetimi var. Bu sistemler devre dışı bırakılabilir. Plastik kartınızı salladığınızda ve çalışmadığında ne yaparsınız?
Üçüncüsü, basitçe ayrımcılıktır, yani belirli gruplar toplum tarafından dışlanır.
Alternatifler var
Nakit para ve bankaların kartlarına bir alternatif e-krona olabilir.
Riksbank bunu diğer ülkelerle incelemeye ve tartışmaya çoktan başladı. Bunun ödeme yaparken anonim olabilmesi, bir yandan kimlik ile gözetimi diğer yandan ödemeleri ayırt etmek için oldukça önemlidir.
Ancak programda Anna Kinberg Batra, çözümün saati geri çevirmek veya dijitalleşmeyi durdurmak olduğunu asla düşünmüyorum, her toplumsal değişimde her zaman direniş olur ifadeleri kullandı.
Dijital para birimi için çalışmaları hızlandıran İsveç, önümüzdeki günlerde nakit parayı tamamen kaldırmayı hedefliyor. Ancak bu ne kadar zaman içinde olacak merak konusu.
