Ev kira ve fiyatlarının her geçen gün yükselmesi ile beraber ev sahibi ve kiracılar arasından yaşanan anlaşmazlıklar yargıya taşınmaya devam ediyor. Diğer yandan özellikle büyükşehirlerden ev almak isteyenler konut fiyatlarının sürekli artmasından şikayetçi. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından açıklanan verilere göre, 2010’da yüzde 59 olan konut sahipliği oranı 2021'de yüzde 55,5’e geriledi. 

BETAM tarafından raporda öne çıkan başlıklar şu şekilde: 

EV ALMAK 2 KAT ZORLAŞTI

"Asgari ücretin konut fiyatlarını ve kiraları ne ölçüde karşıladığını incelediğimiz önceki araştırma notunda geçtiğimiz iki yılda konut satın almanın veya kiralamanın neredeyse iki kat daha zorlaştığını bulmuştuk. Hatırlatmak gerekirse, temsili konut olarak kabul ettiğimiz 2+1 ve 90 m2 ’lik bir konutu asgari ücretli bir kişinin satın alması için 108 aylık (9 yıllık) gelirini biriktirmesi, böyle bir konutta kirada oturmak için ise gelirinin yaklaşık yüzde 92’sini ayırması gerekiyordu."

"Türkiye’de konut sahipliğinin 2010’dan bu yana seyrine bakıldığında genelde düşüş eğiliminde olduğu görülmektedir. TÜİK verilerine göre 2010’da yüzde 59,0 olan konut sahipliği oranı dört yıl içinde ancak yüzde 59,3’a yükselmiş, 2014’ten bu yana ise sürekli gerileyerek 2021’de yüzde 55,5’e kadar düşmüştür. Özellikle 2020 pandemi yılındaki 1,1 yüzde puanlık istisnai düşüş dikkat çekicidir."

2020-2021 YILLARINDAN EV FİYATLARI MUAZZAM ŞEKİLDE ARTTI

"Bilindiği gibi konut piyasasında arz fazlası 2018’de fiyatlarda sert bir düşüşe yol açmış ve konut reel fiyat endeksi 2019’da 123,1’e kadar inmiştir. 2018-2019 döneminde ortalama ekonomik büyümenin yüzde 2’ye gerilemesi hane kullanılabilir gelirini de olumsuz etkilediğinden konut fiyatı/kullanılabilir gelir oranı düşüşe geçerek 135’ten 2019 ikinci çeyrekte yaklaşık 125’e gerilemiştir (Şekil 3). Diğer ifadeyle konutlar göreli olarak ucuzlamıştır. Buna rağmen konut sahipliği azalmaya devam ederek yüzde 56,8’e inmiştir."

"2020 ve 2021 yıllarına gelince konut piyasasında son iki yılın en çarpıcı gelişmesi fiyatlarda görülen muazzam artıştır. Reel fiyat endeksi iki yıl içinde 123’ten neredeyse 200’e sıçramıştır; reel fiyat artışı oranı yüzde 62’dir. Ortalama konut 10 yıl öncesine göre de iki kat daha pahalı hale gelmiştir (Şekil 2). Bu çarpıcı fiyat artışının nedenleri bu araştırma notunun konusu değildir. Bu nedenlerin henüz sistematik bir şekilde araştırılmamış olduğu da not edilmelidir. Bununla birlikte önemli nedenlerden birinin, 2018 başında patlak veren arz fazlası krizinin yeni konut üretimini büyük ölçüde yavaşlatması sonucu satılık piyasasına çıkan konut sayısının iki yıl içinde yarı yarıya azalması olduğu anlaşılmaktadır."

KONUT SAHİPLİĞİ GERİLEDİ

"Türkiye bazı özelliklere göre seçilmiş ülkelerle karşılaştırıldığında yaklaşık yüzde 56 olan konut sahipliğinin düşük kaldığı göze çarpmaktadır (Şekil 4). Bu seçilmiş ülkeler, Macaristan, Polonya, Romanya, Meksika, Şili, Almanya ve İsviçre’den oluşmaktadır. Türkiye’de SGP cinsinden kişi başı gelir bu ülkelerin ilk üçü ile benzer, Şili ve Meksika’nın üzerinde, Almanya ve İsviçre’nin ise çok altındadır."

Editör: İsveç Gündemi