Af Örgütü, Kamu Hizmetleri Enternasyonali (PSI) ve Dünya Küresel Sendikalar Birliği’nin yaptığı yeni incelemeye göre ayrıca şimdiye kadar, tüm dünyadaki dozların yarısından fazlası dünya nüfusunun yüzde 10’undan azını oluşturan 10 varlıklı ülkede uygulanırken, 100’den fazla ülkede henüz tek bir kişi bile aşılanmadı.

Üç kurumun 70’den fazla ülkede hükümetlerin, sendikaların, medyanın ve sivil toplum örgütlerinin yayınladığı verileri inceleyerek hazırladığı rapor yayınlandı. İncelemede, özellikle pandeminin başından bu yana hayatlarını tehlikeye atan sağlık çalışanlarının durumuna vurgu yapıldı.

‘Her 30 dakikada bir sağlık çalışanı hayatını kaybediyor’

Uluslararası Af Örgütü Ekonomik ve Sosyal Adalet Birimi Direktörü Steve Cockburn konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Her 30 dakikada, bir sağlık çalışanının Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmesi hem bir trajedi hem de bir adaletsizliktir" dedi.

"Hayat kurtarıcı aşılar için sağlıkçılara öncelik vermenin zamanı geldi" diyen Cockburn ayrıca "Peru’daki bir sağlık çalışanının Birleşik Krallık’taki bir doktor kadar korunmasını sağlamak için aşı erişiminde yaşanan devasa küresel eşitsizlikleri ortadan kaldırmak üzere acilen adım atılmalıdır" ifadelerini kullandı.

Huzurevi ve sağlık merkezleri çalışanlarının salgından ölme olasılığı üç kat fazla

Uluslararası Af örgütü raporunda birçok ülkede sağlık çalışanlarının görmezden gelindiğini de iddia etti.

Örgüt, "Bugüne kadar ABD’de en az 1.576 huzurevi çalışanı COVID-19 nedeniyle hayatını kaybetti. 2020’de Birleşik Krallık’ta 494 sosyal hizmet çalışanı öldü. Birleşik Krallık hükümetinin resmi verileri, huzurevleri ve toplum sağlığı merkezlerinde çalışanların COVID-19’dan ölme olasılığının tüm çalışan nüfusa kıyasla üç kat daha fazla olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Aşı uygulamalarındaki eşitsizlik

Üç kurumun incelemesinde en çok dikkat çeken başlıklardan biri ise 'eşit olmayan aşı uygulamaları' oldu.

Birçok ülkede, ulusal aşı dağıtım planlarında, virüse yüksek ölçüde maruz kalan kişilere öncelik verilmiş olsa da aşı erişimindeki küresel eşitsizlik, 100’ün üzerinde ülkede tek bir sağlık çalışanının bile aşılanmadığı anlamına geldiği söylendi.

Bunun yanı sıra, aşılama programlarını başlatan bazı ülkelerde sağlık çalışanları tedarik yetersizliği, uygulamadaki sorunlar veya kimin sağlık çalışanı olduğuna ilişkin dar tanımlamalar nedeniyle önceliklendirme kapsamı dışında bırakılma riski altında olduğu da belirtildi.

Avrupa’da tedarik sorunları aşılamayı geciktirdi
Raporda, Avrupa’da sağlık çalışanlarının genel itibariyle ulusal planlarda önceliklendirilmiş olmasına rağmen aşılamada geç kalınması tedarik sorunlarına bağlandı.

Ayrıca "Bazı ülkelerde sendikalar ve işverenler, aşılamada öncelik verilen ilk gruplara dahil edilmeleri için evde bakım çalışanlarının resmen sağlık çalışanı olarak tanımlanmasını savunmak zorunda kaldı" denildi.

‘DTÖ aşıda patentleri kaldırmalı’

Bu sırada People’s Vaccine kampanyasını destekleyen Uluslararası Af Örgütü, Kamu Hizmetleri Enternasyonali ve Dünya Küresel Sendikalar Birliği'nin hükümetlere yaptığı "Aşı dağıtım planlarında ön saflarda çalışan tüm sağlık çalışanlarına öncelik verilmesi" çağrısını yineledi.

İncelemede, "Sağlık çalışanları ancak herkes güvende olduğunda gerçekten güvende olacaklar" diyen Kamu Hizmetleri Enternasyonali Genel Sekreteri Rosa Pavanelli'nin "Aşılamayı hızlandırmanın ve ön saflarda çalışan kişilerin gereksiz yere hayatını kaybetmesini önlemenin temel yolu DTÖ’nün patentleri kaldırması ve beraberinde gelecek daha ucuz aşıları yine de temin edemeyebilecek daha yoksul ülkelere yönelik hibelerin desteklenmesidir" sözlerine yer verildi.

Editör: İsveç Gündemi