Gazeteciler önlem amacıyla zirvenin yapıldığı Avrupa Birliği Konseyi'ne kabul edilmezken, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve diğer devlet ve hükümet başkanlarının Covid-19 salgınına karşı maske taktığı görüldü.

Toplantı öncesinde konuşan Emmanuel Macron "Avrupa Birliği'nin gerçeklerle yüzleşme zamanı. Sadece sağlık konusunda değil ekonomik ve sosyal olarak da sorunlar var. Birlik ve beraberlik içinde bu sorunları çözmeliyiz." dedi.

Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ise "Biliyorum çok zor olacak. Ancak bu sadece para meselesi değil. İnsanların geleceğini, birlik ve beraberliğini yakından ilgilendiriyor. Zor olsa da siyasi iradeyle bunun mümkün olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

İki günlük kritik zirvenin zor geçmesi bekleniyor

1 Temmuz'dan bu yana Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı'nı yürüten Almanya Başbakanı Angela Merkel diğer ülkeleri bunun gerekliliği konusunda ikna etmeye çalışacak.

Avrupa Komisyonu söz konusu miktarın 500 milyar eurosunun zor durumda olan ülkelere borç değil yadım olarak geri ödenmemek üzere verilmesini talep etmişti. Geri kalan 250 milyar euronun ise borç olarak dağıtılması öngörülüyor.

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasından bu yana Hollanda Başbakanı Mark Rutte kurtarma planına sıcak bakmayan ülkelerin başını çekiyor. Bu ülkeler arasında Avusturya, Danimarka, İsveç bulunuyor. Söz konusu ülkeler geri ödenmemek üzere ayrılan yardımlara karşı çıkıyor.

Anlaşma sağlanması için AB'nin 2021-2027 uzun vadeli bütçe konusunu açıklığa kavuşturması gerekecek.

AB bütçesi tartışmasında ilk defa temel hak ve hürriyetler göz önünde bulundurulacak

Zor durumda olan Avrupa Birliği ülkeleri yardımlardan faydalanmak için reform planını açıklamak durumunda olacak. Bu konuda da görüşmelerin zor geçmesi bekleniyor.

Yardımlardan en çok faydalanacak ülkelerin başında İtalya ve İspanya geliyor.

Avrupa Birliği'nin uzun vadeli bütçesi oluşturulurken ilk defa temel hak ve hürriyetlerin üye ülkeler tarafından uygulanması göz önünde bulundurulacak. Polonya ve Macaristan durumdan memnun değil, Budapeşte veto hakkını kullanabileceğini öne sürüyor.

Editör: İsveç Gündemi