Fransa 2015 yılında sera gazı etkisiyle meydana gelen küresel ısınmanın 2 derecenin altında tutulmasını öngören COP21 Paris Antlaşması'na imza atmıştı.

Mart 2019'da birçok sivil toplum örgütü ve iklim aktivisti tarafından "Yüzyılın vakası" mottosuyla açılan dava yaklaşık 2 sene sürdü. Paris mahkemesi, mevcut hükümetin COP21'de belirtilen emisyon değerleri hedefine ulaşmak için gerekli çabayı göstermediğine hükmederek sembolik olarak 1 euro para cezası kesti.

Mahkemenin kararı, bazı sivil toplum örgütleri ve aktivistlerin 2 milyonu aşkın vatandaştan imza toplayarak hükümet aleyhine yeni bir dava açmasından hemen sonra gelmesiyse dikkati çekti.

Kararın hükümete karşı hukuki bir yaptırımı bulunmuyor ancak iklim değişikliği sebebiyle mesleki faaliyetleri zarar gören ya da sağlığını kaybeden insanların devletten tazminat talep etmesinin önünü açıyor.

Bunun yanında karar, kanun koyucu mercilerin ve milletvekillerinin iklim değişikliği ve küresel ısınma konusunda gereken önemi vermesi için bir kamuoyu baskısı oluşturuyor.

2016'da yeni kanun kabul edildi, 2020 yılında ağır suçlar kapsamına alındı

Fransa'da 2016 yılında Fransız Medeni Kanunu'na "ekolojik önyargı" başlıklı bir düzenleme eklenmiş, bazı tüzel, kişi, kurum ya da şirketlere çevre kirliliğine yol açtığı gerekçesiyle para cezası, onarım ya da tadilat masrafı ödemenin yolu açılmıştı.

Fransa'da hükümet 2020 yılında kabul ettiği bir yasayla bu konuda yeni bir düzenleme yapmış çevreyi kirletmeyi "büyük suçlar" kapsamına alarak 4.5 milyon euro para ya da 10 yıla kadar hapis cezası verilmesini kabul etmişti.

Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçtiğimiz aralık ayında iklim değişikliğiyle mücadelenin anayasanın ilk maddesine eklenmesi için referandum düzenleneceğini açıklamıştı.

Editör: İsveç Gündemi