Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarında meydana gelen sızıntılardan sonra İsveç'teki enerji şirketlerinin güvenliğine yönelik önemli adımlar atılmış ve İsveç istihbaratı enerji şirketlerinin güvenliğini artırması gerektiği yönünde uyarılarda bulunmuştu.
Bu arada AB ülkeleri, kısa vadede kritik altyapıyı güvence altına almak için ortak bir vizyon bulmakta zorlanıyor.
Bir enerji firmasında çalışan isimsiz bir kaynak, Ilta-Sanomat'a Pazartesi günü verdiği bir röportajda, bu kış kritik enerji altyapısına karşı sabotajın göz ardı edilemeyeceğini söyledi ve ayrıntıları detaylandırmadan teknik "kesintilerin" zaten meydana geldiğini kaydetti.
Dronlarla ilgili olarak, Finlandiya polisi, bu yılın önceki dokuz ayında olduğu gibi Ekim ayında da şüpheli dronlarla ilgili çok sayıda rapor aldı.
Ulusal Siber Güvenlik Merkezi rakamlarına göre, rakamlar 2021'de üçten bu yıl 11'e çıktığı için kritik altyapıya yönelik siber saldırılar da artıyor.
Güvenlik ve İstihbarat Servisi de Eylül ayı sonunda Rus istihbaratı yaklaşımını değiştiriyor ve “kış boyunca siber ortama yönelecek” uyarısında bulundu.
Ayrıca, özellikle enerji tesislerinin yakınında bulunanlar olmak üzere, Rus mülkiyetindeki mülkler de endişe vericidir. Gelecek yıl, yetkililer kendilerine mülklerin "yanlış ellere" satışını reddetme hakkı veren yeni bir yasaya güvenebilecekler.
Aynı Ilta-Sanomat makalesinde, Finlandiya'nın iletim sistemi operatörü Fingrid'den Birim Müdürü Tuomas Rauhala, güven verici bir mesaj verdi. Rauhala, hazırlık durumunun iyi olduğunu ve sürekli iyileştirildiğini söyledi.
Elektrik yeterliliğini kolaylaştırmak, Finlandiya ve diğer Baltık ortaklarının da araştırdığı bir konu.
Kasım ayının ilk haftasında Helsinki'de bir araya gelen Baltık Denizi iletim sistemi operatörleri, "elektrik yeterliliğini kolaylaştırmak ve birbirlerine gerekli bilgileri ve riskleri azaltmak için sistem hizmetlerini sağlamak için işbirliği içinde çalışmaya" hazır olduklarını ifade ettiler.
AB'nin kritik altyapısının kırılganlığı, Batılı güvenlik kurumlarının Rusya'ya atfettiği kasıtlı bir sabotaj eylemi olan Baltık Denizi'ndeki iki Kuzey Akımı boru hattının sızıntısının tespit edilmesinin ardından Eylül ayının sonunda gündeme geldi.
O zamandan beri, Batılı yetkililer Moskova'nın kıtadaki güvenlik olaylarına karışmasından giderek bıktı.
Birkaç gün sonra, demiryolu hizmetlerini destekleyen kabloların sabote edilmesi, birçok Alman bölgesinde trafiği kesintiye uğrattı ve bu olaylar, o zamandan beri gaz boru hatlarını, denizaltı kablolarını ve ulaşım ağlarını güvence altına almak için çabalayan AB liderleri için bir aciliyet duygusu uyandırdı.
5 Ekim'de Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, kritik Avrupa altyapısını güvence altına almak için, stres testlerinin gerçekleştirilmesi ve Kritik Varlıklara Dayanıklılık direktifinin (CER) erken uygulanmasını içeren beş maddelik bir plan sundu.
