İşte Davutoğlu'nun konuşmasının satırbaşları;

Türkiye Azerbaycan ilişkileri anlaşılmadan Asya tarihi ve geleceği anlaşılamaz. Türkiye'nin en önemli bir husisiyeti çok boyutlu bir coğrafyaya sahip olmasıdır. Türkiye ne Asya'yı ihmal edebilir ne de Avrupa'yı. Ne Karadeniz'i ne Akdeniz'i, ne Afrika'yı ne Atlantik'i ihmal edebilir. Çevremizdeki bütün gelişmeler bu coğrafyayı etkiliyor ve kararlarımız etkisini gösteriyor. Türkiye G-20 liderlerine ev sahipliği yaptı. Hemen arkasından AB zirvesine katıldım. Önümüzdeki Nisan ayında İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı olacak. Türkiye dünyanın her tarafındaki meselelerle ilgisi çok boyutludur. İlk Dışişleri Bakanı olduğumda Türkiye için artık hattı diplomasi yoktur, sathi diploması vardı, satıh ise bütün dünyadır, demiştim.

TÜRKİYE İNSANİ VE VİCDANİ DİPLOMASİ YÜRÜTÜYOR

Türkiye Avrupa ufkuyla Asya derinliğini barındıran bir ülke. Asya'da derinliğe inemezsek Avrupa'da istediğimiz vizyona ulaşamayız. Aynı şekilde Afrika ilişkilerimiz de öyledir. Biz Avrupalı Asyalı olduğumuz kadar Afrika'yla ilişkilerimiz bağlamında Afrikalıyız. Brüksel'de bir Avrupalı, Bakü'de Asyalı, Etopya'da Afrikalı olarak konuştuğumda hiç yabancılık hissetmem. Biz bulunduğumuz her coğrafyada o coğrafyanın diliyle hitap ederiz. Hiç kimseye tepeden bakmayız, kimseyi hor görmez, hiç kimseyi tarihin ve akışın nesnesi olarak görmeyiz. Bütün insanlara eşit, bütün kıtalırın birbirinin kardeşi addeden bir yaklaşıma sahibiz. Haiti'de deprem olduğunda oraya giden ilk uçak Türk uçağıdır. Filipinler'de, Japonya'da tsunami olduğunda oraya inen ilk uçak Türkiye uçağı olmuştur. Nerede bir insani mesele varsa Türkiye mutlaka ordadır. Biz bu diplomasiye insani diplomasi, vicdani diplomasi diyoruz.

BİZİ EN İYİ AZERBAYCANLI KARDEŞLERİMİZ ANLAR

Bugün Suriye'de barbar rejimden kaçan Suriyeli kardeşlerimize ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Biz Suriyeli sivillere hiçbir zarar vermedik. Sivil halk Türkiye'ye sığındığında 'Sen Türkmen misin, Arap mısın, hristiyan mısın, müslüman mısın( diye sormadık. Suriye halkının yegane dostu ve kardeşi olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti her zaman onların yanında olmaya devam edecektir. Bunu da en iyi Azeri kardeşlerimiz anlar. Dağlık Karabağ'ı terketmek durumunda kalan 1 milyon Azeri bizim için nasıl aziz ise Suriye'den kaçanlar da bizim için aynı derecede insani olarak azizdir. Dünya büyük bir ekonomik krizden geçerken bu coğrafyada iki istikrarlı ülke Türkiye ve Azerbaycan son 15 yıldır düzenli bir hamle dönemi yaşıyor. Türkiye istikrarsız koalisyonlar, ekonomik krizler ve terör tehdidiyle uğraşıyordu. Azerbaycan ise soğuk savaşın etkilerini üzerinden atmaya, Karabağ travmasını üzerinden atmaya çalışıyordu.

AVRASYA'YI BİR UÇTAN BİR UCA GEÇMEYE KARARLIYIZ

Türkiye ile Azerbaycan birbiriyle hiçbir çıkar çatışması olmayan nadir iki devletlerden biridir. Biz Aliyev'le karşılıklı otursak bile her yerde tek bir milletiz, bayraklarımız birbirinden ayrılmayacak tek devlettir. Birlikte planlarız, birlikte uygular ve geleceğe elele yürürüz. Dün konuştuğumuz iki önemli projeyle Avrasya'yı bir uçtan bir uca geçmeye kararlıyız. İpek Yolu üzerinden her koridoru mutlaka buluşturacağız. Bakü-Tiflis-Kars sadece üç güzel şehri birbirine bağlayan bir proje değil, Pekin'den Brüksel'e ve Londra'ya gidecek yeni ipek Yolu Projesi'nin ana omurgasını oluşturuyor. Marmaray'ı biz bunun için yaptık. Doğu'yu Batı'ya, Asya'yı Avrupa'ya bağlayan hatların ana omurgasını oluşturduk. Eskiden kervanlarla İpek Yolu üzerinden birbirleriyle buluşan kültür ve medeniyetler bu kez Türkiye ve Azerbaycan'ın omurgası üzerinde birbirine bağlayacak.

ERMENİLER DAĞLIK KARABAĞ'DA İŞGALE SON VERMELİDİR

Türkiye ile Azerbaycan hep barışa, hep istikrara ve refaha ulaşmak için işbirliği yaptılar. Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal altında olduğu halde çatışmacı bir politika takip etmemiştir. Can Azerbaycan'ın işgal altındaki toprakları kurtuluncaya kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin can Azerbaycan'ın yanında olacağını bir kez daha vurgulamak isterim. Ermenistan'a bir çağrıda bulunmak isterim: Size ait olmayan toprakları barış içinde ait olana devredecek barış süreci başlatmanız halinde Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan işbirliğine sizler de katılabilirsiniz. İki ülke önümüzdeki dönemde ticaret hacmini 15 milyar dolarlara çıkarma kararlılığındadır. Biz buradan bir kez daha Kafkasya'da kalıcı barışın ihdası ve Kafkasya'nın Hazar ile Akdeniz ve Karadeniz arasında barış köprüsü olması inancımızı vurgulamak istiyoruz.

RUSYA AÇIKLAMASI

Türkiye- Rusya ilişkilerine her zaman önem verdik. Türk ve Rus halkları arasında hiçbir sorun yoktur ve olmayacaktır.

İftira kampanyasını kabul etmemiz, anlayış göstermemiz mümkün değildir.

Rus yetkililere dostça sınırımızın ihlal edilmemesi gerektiğini söyledik. Biz kimsenin sınırını ihlal etmedik.

İstiklalimiz söz konusu olduğunda yapamayacağımız fedakarlık yoktur.

Ekonomik ambargolarla Türkiye'yi dize getireceğini düşünenler yanılırlar.
Editör: İsveç Gündemi