Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde, Antalya Diplomasi Forumu 2022'nin (ADF) kapanışında basın toplantısı düzenledi.

ADF'nin ikinci toplantısının sonuna geldiklerini belirten Çavuşoğlu, forumdan hemen önce 10 Mart'ta tarihi bir görüşmeye ev sahipliği yaptıklarını, Ukrayna'daki savaşın başlamasından bu yana Ukrayna ve Rusya Dışişleri Bakanlarını ilk kez Türkiye'de bir araya getirdiklerini söyledi.

Bütün dünyanın gözünün, kulağının Antalya'da olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Her iki tarafın da bu toplantıya bizim de özellikle katılmamızı istemesi, ülkemize duyulan güvenin bir göstergesidir. Biz en başından beri, ilkeli ve diplomasiyi önceleyen bir tutum sergiledik. Bu yöndeki samimi gayretlerimizi sürdüreceğiz." diye konuştu.

Çavuşoğlu, 11 Mart'ta ADF'nin açılışını yaptıklarını vurgulayarak, son üç günde birçok güncel konuda serbest bir ortamda samimi görüş alışverişinde bulunduklarını, farklı bakış açılarını dinlediklerini, yeni fikirler üzerinde çalıştıklarını aktardı.

"3 liderler oturumu, 27 panel, 4 söyleşi, 3 yuvarlak masa toplantısı yapıldı"

Forumun artık uluslararası düzeyde tanınan ve bilinen bir etkinlik haline geldiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bu yılki forumumuzu geniş bir katılımla gerçekleştirdik. 3 binden fazla kişiyi Antalya'da ağırladık. 17 devlet ve hükümet başkanı, 80 bakan, 39 uluslararası teşkilat temsilcisi forumumuza iştirak etti. 75 ülkeden katılımcıyı bir araya getirdik. Dünyadaki devletlerin üçte birinden fazlası yaklaşık yüzde 40'ı burada en üst düzeylerde temsil edildi. Gerek diplomatlar gerekse uluslararası örgütlerin temsilcilerinin de ülkesine baktığımızda dünyadaki ülkelerin üçte ikisinden fazlası forum için buradaydı. Antalya Diplomasi Forumu'na artan bu ilgi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz 'Girişimci ve İnsani Dış Politikamızın' bir yansımasıdır. Forum vesilesiyle Sayın Cumhurbaşkanımız 11, ben ise 67 ikili görüşme gerçekleştirdik. Konuklarımız da birbirleriyle çok sayıda temasta bulundu. Böylece dört gün boyunca diplomasinin nabzı Antalya'da atmış oldu."

Forumu içerik bakımından da zenginleştirdiklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın açılış konuşmalarında işaret ettiği, 'dünyadaki adaletsizlikleri ortadan kaldırmak için diplomasiyi nasıl daha iyi kullanabiliriz' sorusuna odaklandık. Diplomasinin içinden geçtiği dönüşümü çok boyutlu bir şekilde ele almayı hedefledik. Bu anlayışla forumumuzun temasını 'Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak' olarak belirledik." diye konuştu.

Çavuşoğlu, üç gün boyunca 3 liderler oturumu, 27 panel, 4 söyleşi, 3 yuvarlak masa toplantısı, 3 yan etkinlik düzenlediklerini, her coğrafyadan katılımcıların vizyonlarından da istifade ettiklerini vurguladı. 

"Forumun organizasyonunda 2 bin 500'den fazla kişi görev aldı"

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da forumda gençlerin sesine kulak verdiklerini dile getiren Çavuşoğlu, foruma 97 üniversiteden 400 öğrenci katıldığını ve yarısından fazlasının kız olduğunu bildirdi. Gençlerin üst düzey yetkililer ve düşünce insanlarıyla serbest bir ortamda iletişime geçtiklerini ifade eden Çavuşoğlu, bugünün liderleriyle geleceğin liderlerinin aynı çatı altında buluştuğunu belirtti.

Bu yılki Diplomasi Tüneli'nde "diplomasinin tarihi kökeni", "modern diplomasi" ve "diplomasiyi yeniden kurgulamak" başlıkları altında yaklaşık 400 görsele yer verdiklerini anlatan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"İki dijital sergi düzenledik. Diplomasi artık geniş kesimlere hitap etmek ve çok farklı paydaşların katkılarını gözetmek zorunda. Bu aktörlerden birisinin de medya olduğunu düşünüyoruz. Bu sene forumu 27 ülkeden yaklaşık 600 basın mensubu izledi. Antalya Diplomasi forumunun tüm dünyada görünür hale gelmesiyle emeğiniz var. Antalya Diplomasi Forumu, formatıyla, davetlileriyle ve içeriğiyle uluslararası ilişkiler alanındaki tartışmalara yön veren önemli platformlar arasındaki ikinci senesinde yerini aldı."

Çavuşoğlu, forumun uluslararası toplantılar takvimindeki yerini daha da pekiştireceklerini belirterek, diplomasiye her zamandan daha fazla ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

ADF'de ortaya konulan görüşler ve gerçekleştirilen temasların diplomasi ve diyaloğa katkıda bulunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Forumun organizasyonunda 2 bin 500'den fazla kişi görev aldı. Uzun bir hazırlık süreci geçirdik. Dünyanın en kaliteli diplomatlarıyla çalışmanın gururunu, onurunu yaşıyorum. Dünyanın iyi diplomatlarıyla çalışıyorum, bunun da faydasını her alanda görüyorum." diye konuştu.

Foruma destek veren sponsorlara da teşekkür eden Çavuşoğlu, özel sektörün de forumu sahiplendiğini söyledi. Çavuşoğlu, çok verimli paneller gerçekleştirildiğini bildirdi.

"Müzakerelere başlamak bile önemli bir adım olur"

Azerbaycan ve Ermenistan'a kapsamlı bir barış anlaşması teklif ettiklerini aktaran Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Şimdi Ermenistan'ın buna cevap vermesi gerekiyor. Sonuçta barış anlaşmasından bahsediyoruz. Çatışmadan, bir ihtilaftan, bir arabuluculuktan bahsetmiyoruz. Elbette bölgenin istikrarı için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Yine Aliyev'in 3 artı 3 formatında Güney Kafkasya ülkeleri artı İran, Türkiye ve Rusya formatında bir toplantı teklifinde bulununca ilk desteği Cumhurbaşkanımız Erdoğan verdi. Biliyorsunuz ilk toplantı Moskova'da yapıldı. Sonuçta bizim kendi aramızda üçlü, dörtlü formatta Güney Kafkasya'nın istikrarı için mekanizmalarımız var. İlişkiler normalleşirse, barış anlaşması da olursa neden Ermenistan'ı da buna dahil etmeyelim? Çünkü barıştan, istikrardan bahsediyoruz. Ama bunun için Ermenistan'ın da aynı anlayış içerisinde olması gerekiyor. Bana göre bir barış anlaşmasının müzakeresinde üçüncü bir tarafa ihtiyaç olmamalı. Savaş oldu, işgaller oldu, bunlar bitti, Azerbaycan ile Ermenistan'ın oturup, birlikte müzakere etmesi. Üçüncü tarafları, bizleri ilgilendiren bir şey varsa, biz zaten bunu destekleriz."

Ermenistan ile Azerbaycan arasında atılacak her adımı desteklediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, hayata geçirilmesi için anlaştıkları projelerin de bir an önce gerçekleşmesi için destek verdiklerini bildirdi. Ermenistan ile de bir süreç yürütüldüğünü ifade eden Çavuşoğlu, "Her konuda Azerbaycan ile istişare ederiz, Azerbaycan ile atacağımız adımları koordine ederiz. Kimse bunu yadırgamasın. İki devletiz ama bir milletiz. Bu son derece doğaldır. Bundan sonraki süreçte de böyle olacak. Bir kere daha vurgulamak istedim." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile dün ikili görüştüklerini de hatırlatarak, son derece verimli bir görüşme olduğunu kaydetti.

İlişkilerin tam normalleşmesi için olması gerekenleri konuştuklarını anlatan Çavuşoğlu, "Özellikle Azerbaycan'ın barış anlaşması teklifine de Ermenistan'ın da olumlu cevap vermesini beklediğimizi bunun herkes için yararlı olacağını söyledik." ifadesini kullandı.

Ermenistan ile Azerbaycan'ın da barış anlaşması müzakerelerini başlatmak istediklerini beyan ettiklerini belirten Çavuşoğlu, "Umarım bu bir an önce gerçekleşir. Çünkü müzakerelerin kendisi zaman alabilir, çünkü her iki tarafın da teklifleri, önerileri olacak, bunlar değerlendirilecek. Ama bir an önce başlamasında fayda var. Müzakerelere başlamak bile önemli bir adım olur." diye konuştu.

Taliban'ın ADF'ye davet edilmesi

Bakan Çavuşoğlu, Taliban'ın da foruma davet edilmesine ilişkin ise Antalya Diplomasi Forumu'nun kapsayıcı olmasını istedikleri için Yunanistan'ı, Rum kesimini hiç ayrıt etmeden herkesi davet ettiklerini belirtti.

Herkesin sesinin buradan duyulmasını istediklerini aktaran Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burası resmi bir toplantı değil, bugüne ve geleceğe yönelik önemli fikirlerin ortaya çıkması için herkesi dikkatlice dinlememiz gerekiyor. Sonuç itibarıyla Afganistan paneli de vardı, Afganistan'ın bugünkü geçici yönetimini davet etmemiz de son derece doğaldır. Çünkü herkes Afganistan ile ilgili bir şey söylüyor, söylerken Afganistan'ın orada olmasında fayda var. Bir de Afganistan'ı da dinlemek lazım. Şu anki geçici yönetimi dinlemek lazım. Bizim daha önce temaslarımız, görüşmelerimiz oldu. Bu temaslarımızda, görüşmelerimizde uluslararası tanınma için hangi adımları atmaları gerektiğini dostane bir şekilde kendilerine söyledik. Bazıları ön koşul olarak söylüyor, biz bunu Afganistan ve halkı için önemini vurgulayarak anlatıyoruz. Tanınma olmadan Afganistan'daki birçok sorun çözülmez. Çünkü herkes insani yardım yapıyor ama insani yardım şu anda en acil ihtiyaç doğru ama ülkenin özellikle gerek güvenliği, gerek istikrarı ekonomisi için atılması gereken başka adımlar da var. O yüzden tanınma için Afganistan yönetiminin de kapsayıcılık dahil bazı adımları atması lazım. Bazı olumlu mesajları görüyoruz, sonra uygulamada görmüyoruz. Mesaj değil, adım görmek istiyoruz, tüm dünya ve biz de."

Türkiye'nin de insani yardım noktasında gerekenleri yaptığını, iş insanlarının yatırımlar yaptığını ifade eden Çavuşoğlu, "Tanıma konusunda çok aceleci davranmıyoruz. Çünkü atılması gereken adımları biz de tüm dünya gibi görmek istiyoruz." dedi.

Kabil Havaalanı'nın işletilmesi

Kabil Havaalanı'nın işletilmesi konusunda ise Çavuşoğlu, Katar ile bir mutabakatlarının olduğunu, ortak bir şirket kurulduğunu Taliban ile de müzakereler yürütüldüğünü söyledi.

Bu konuda Taliban'da farklı görüşler bulunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Yaptığımız görüşmelerde ilettiğimiz teklifler var. Biz doğrusu bu projeyi böyle kar getirici bir proje olarak görmüyoruz. Biraz da kalkınma desteği olarak görüyoruz. Özellikle havaalanının açık tutulması stratejik bakımdan önemli ama Afganistan'a yapabileceğimiz bir destek olarak görüyoruz, Katar ile birlikte. Ama sahadaki şartların da veya taleplerin de karşılanması gerekiyor. Şu anda tam anlamıyla bunu gördüğümüzü söyleyemeyiz işin doğrusu. Arada bazı farklılıklar var. Yani Türkiye Katar şirketi ile Afganistan'ın geçici yönetimi arasında henüz daha tam bir mutabakat sağlanmadı. O mutabakatın sağlanması konusunda düşüncelerimizi de yaptığımız görüşmede net bir şekilde söyledik. Bizim onlara yaptığımız bir yardım olarak bakmaları gerektiğini, sanki büyük kar elde edecekleri gibi proje gibi görmemelerini söyledik."

Çavuşoğlu, Kabil Havaalanı dışında 3 havalimanının da 6'şar ay arayla işletilmesi konusunda da görüşmelerin yapıldığını ancak bazı detaylarda görüş ayrılığı olduğunu bildirdi.

"Kanuni Sultan Süleyman Camisi'nde mahsur kalan Türklerin tahliyesi için çalışmalar sürüyor"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ukrayna'nın Mariupol kentindeki Kanuni Sultan Süleyman Camisi'nde mahsur kalan Türk vatandaşlarının tahliyesi için çalışmaların sürdüğünü bildirdi. 

Editör: İsveç Gündemi