BM Mülteciler Yüksek Komiser (UNHCR) Yardımcısı Kelly Clements, "Sayısal olarak, bölgede yaklaşık 500 bin yeni mülteci için hazırlanıyoruz. Bu en kötümser senaryo" dedi.

Clements, "Artan güvensizlik ve şiddetin, yalnızca bu yıl, yüzde 80'i kadın ve çocuk olan yarım milyondan fazla Afgan'ın yerinden edilmesine neden olduğunu biliyoruz." diye konuştu.

Halihazırda 2,2 milyondan fazla Afgan'ın İran ve Pakistan tarafından ağırlandığını belirten Clements, göçün, "insanların hayatta kalmak ve en temel insan haklarından yararlanmak için sahip oldukları tek seçenek olduğunu unutmayın" ifadelerini kullandı.

UNHCR'ye göre, İran ve Pakistan ayrıca birçok belgesiz insan da dahil olmak üzere çeşitli statülere sahip 3 milyon Afgan'a ev sahipliği yapıyor.

UNHCR, Dünya Gıda Programı ve Unicef dahil olmak üzere BM kuruluşlarının ve ayrıca sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini finanse etmek için bu yıl 254.4 milyon Euroluk fon çağrısında bulunuyor.

UNHCR'nin raporuna göre, 2020 yılı sonuna kadar 2,9 milyon Afgan ülke içinde yer değiştirdi.

"Afganlarla ilgili güvenlik taramasına ihtiyaç var"

AB'nin göç ve güvenlik konularından sorumlu içişleri komiseri Ylva Johansson, Avrupa'nın Afgan mültecilerin güvenlik 'taramasına' ihtiyacı olduğunu söyledi.

Johansson, "Avrupa'nın, Avrupa Birliği'ne karşı güvenlik tehdidi oluşturabilecek insanları almadığımızdan emin olması gerekiyor. Bir kişi bir güvenlik tehdidi olabilir" dedi.

AB komiseri, ulusal sınır yetkililerinin "güvenlik nedenleriyle insanları doğru türde tarama" yapması gerektiğini kaydetti.

Politico'ya konuşan Johansson, sığınma talebinde bulunan Afganların güvenli şekilde kabulüyle ilgili olarak, "Araçlara sahibiz, ancak tüm üye devletlerin bunları aynı şekilde kullanmayı kabul ettiğinden emin olmamız gerekiyor." dedi.

Avrupa Komisyonu geçen yıl, parmak izlerini içeren Eurodac adlı büyük bir göç veritabanını kullanarak Avrupa'ya gelen herkes için zorunlu tarama ve kayıt yapılmasını önerdi. Bu yöntem, sığınmacıların toplu gözetimine olanak sağladığı için insan hakları grupları tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.

Editör: İsveç Gündemi