Uzun vadede işsizlik’ krizi, yaşadığımız ülkenin, ailelerimizin hatta çocuklarımızın bütçeleri üzerinde büyük yük oluşturuyor.

Dünyanın dört yanından gelen göçmen akınına rağmen İsveç, uzun vadede işsizliği en düşük seviyelerde olduğu bir ülke. Peki bu oranı alt seviyelerde tutmak için İsveç nasıl bir politika izliyor?

Avrupa’da 10 milyondan fazla kişi en az bir yıldır işsiz

Kafamızda bir senaryo canlandıralım…

Örneğin, Stockholm sokaklarındaki herkes Avrupa’da bir işsiz kişiyi temsil etsin.

Yarısı bir yıldan beri işsiz, üçte ikisiyse iki yıldan beri. Bu Avrupa’da 10 buçuk milyondan fazla kişinin uzun dönemdir işsiz olduğu anlamına geliyor.

Tabi bu kriz Avrupa Birliği çapında geniş bir önlem paketine ihtiyacı da beraberinde getiriyor.

Bu hususta AB’nin tavsiyelerine aşağıdaki videoda bakalım:


 

İstihdam ile ilgili iyileştirme programları, uzun vadede işsizlerin sadece yüzde 20’sine odaklı. Bu Avrupa genelinde yaygın bir oran. İşsizlik için ayrılan bütçeler genellikle kamu alanında istihdama harcanıyor. İş verenlere inisiyatif verme ya da onların daha çok bu programlara dahil olması için yeterli yatırım yapılmıyor. Peki bu koşullar altında işsizler nasıl iş gücü piyasasına kazandırılabilir?

Slovakya uzun vadede işsizler için nasıl bir politika izliyor?

Slovakya, yüzde 3’ten fazla oranıyla, Avrupa’nın en büyük ekonomik büyüme hızına sahip ülkelerden biri. İşsizlik oranı Euro Bölgesi ortalamasının biraz daha altında.


“Teknolojinin gelişmesiyle insan gücüne ihtiyaç azaldı”


Ülkede iş gücünün yüzde 9.4’ü işsiz. Bu kişilerin yüzde 60’tan fazlası ise bir yıldır çalışmıyor yani uzun vadede işsiz sayılıyor. Çoğu küresel piyasalardaki değişikliklere ayak uydurmakta zorlanıyor. İşsiz kalmalarının farklı farklı nedenleri var.

Radovan Cechovic neden işsiz kaldığını şöyle anlatıyor: “Telekomünikasyon sektöründe, profesyonel olarak çalışıyordum. Teknolojinin gelişmesiyle iş gücü azaldı, insanlara daha az ihtiyaç duyuldu. Böylelikle işsiz kaldım.”

Uzun zamandır çalışmayan Eleonora Orbanova ise “Benim yaptığım işte kadınlar daha az çalıştığından patronlar erkek çalışanları tercih ediyor” diyor.

İşsizliğe karşı alınan önlemler

Slovak hükümet bu sorunu çözmek için bir kaç önlemi hayata geçirdi. Düşük gelirliler için vergi indirimine gidildi. Uzun vadede işsizler için devlet yardımı yapıldı. Merkez İşçi Kurumu yeniden yapılandırıldı ve ülke genelinden gelen, yaklaşık bin insan kaynakları uzmanından oluşan ekip kuruldu. Bu ekip iş imkanlarını kalifiye elemanlara buluşturmakla görevlendirildi.

Daha fazlasını Slovakya Çalışma Bakanı Branislav Ondrus anlatıyor:
“İş verenlerle sıkı işbirliği olmadan bu sorunu çözemeyiz. Çünkü istihdamdan aslında onlar sorumlu. Dolayısıyla onları dinlemeli, ‘ideal işçi’ nasıl olur ya da bir iş için ne tür yeteneklerin gerekli olduğu konusunda onların fikirlerini değerlendirmeliyiz.”

Euronews muhabiri Givonni Magi ekliyor:
“Uzun vadede işsizlik Avrupa’nın önemli sorunlarından biri. Bir çok ülkede, işsizlerin yarısından çoğu bir yılı aşkın süredir çalışmıyor. Ekonomik krizin başlangıcından bu yana, Avrupa’da artan yoksulluğun arkasında yatan nedenlerden biri uzun vadede işsizlik.”

İspanyol genç mühendis Ivan Escalante Lopez uzun süredir işsiz kaldıktan sonra Slovakya’da iş bulmayı başarmış. Ülkesi İspanya’da iş arayanların yaklaşık yarısı uzun vadede işsiz. Ve, aralarında kıran kırana bir rekabet var.

Ivan Escalante Lopez: “Bir iş fırsatı için çok sayıda kişi aday oluyor. Bu adaylar arasından sıyrılıp kendinizi ispatlamalı, kendinizi satmalısınız. Sizi işe alacak kişiyi kendinize aşık etmelisiniz. Sizin öz geçmişinizi okuduğunda: ‘İşte bu, benim aradığım kişi bu’ diyebilmeli. Her gün uyandığınızda, o büyük gün bugün olabilir diyorsunuz. Arıyorsunuz, arıyorsunuz. Slovakya beni buldu ben de Slovakya’yı. Biz birimizi sevdik ve şimdi buradayım.”



İsveç‘in istihdam programlarına dünya genelinde bir örnek olarak bakılır. Nüfusun artmasıyla birlikte İsveç Sosyal ve Çalışma Bakanı Ylva Johansson’ın sorumlulukları ve karşılaştığı zorluklar da artıyor.
Real Economy programından Maithreyi Seetharaman, Avrupa’daki uzun vadede işsizlik krizinin nasıl çözülebileceği ile ilgili İsveçli Bakan Johansson’ın görüşlerini aldı.

Maithreyi Seetharaman, euronews: “Geçmişte hangi politikalar işe yaradı ve şimdi nelerin değişmesi gerekiyor?”

Ylva Johansson, İsveç Çalışma Bakanı : İsveçli bakan olarak daha eskiden ‘İsveç‘te bir sistemimiz vardı’ derdim. Fakat aslında, yeni gelenlerin iş gücüne katılması konusunda sistemde sıkıntılarımız var. İsveç‘e son bir yıl içinde gelenlerin sayısı oldukça yüksek. Bu nüfus artışıyla mücadele ederken, aynı zamanda yeni gelenleri istihdam etmek için yeni stratejiler bulmak zorundayız.

Eğitim bu sürecin en önemli kısmı; eğitime devam etme, staj imkanlarını artırma ve işe başlama. Bu süreçleri hızlandırılmış bir şekilde harmanlayıp iş gücüne katkı yapmalıyız.

İkinci önemli husussa, toplumsal kuruluşları bu sürece dahil etmek. Bu konuda özellikle sendikalar önemli rol oynuyor. Bu zaten bizim uzun zamandır izlediğimiz bir yol, gelenekselleşmiş bir politika.”

euronews: “Emlak ve iş gücü piyasasında değişiklik yapılması gerekli mi?”

Ylva Johansson: “İş gücü piyasası yeterli derecede denetlenmiyor. Daha çok toplu iş sözleşmelerinin tarafları tarafından şekilleniyor ki bu çok esnek olabiliyor. Ancak emlak piyasasında büyük reformlara ihtiyacımız var. Hükümetimiz de bunun üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

euronews: “Göçmen akınıyla imkanların azalması söz konusuyken gündeme getirebileceğimiz yeni öneriler var mı?”

Ylva Johansson: “Borca girmeden eğitim alabilmeleri için finansal desteğin az eğitimli yetişkin insanlara verilmesi önemli. Böylece, doğrudan devletin yardımıyla bu kişiler mecburi eğitimlerini tamamlayabilir ya da orta öğrenimlerine devam edebilirler. İkinci girişim ise sürücü ehliyeti almaları için maddi yardımda bulunmak. Çünkü ehliyetin olup olmaması iş imkanlarını etkiliyor. Bu nedenle ihtiyacı olanların ehliyet almaları için finansal desteğin yollarını arayacağız.”

euronews: “Avrupa genelindeki mevkidaşlarınıza neler tavsiye edersiniz?”

Ylva Johansson: “Çok sayıda kişinin cehennemden kaçtığı bir dünyada yaşıyoruz. Üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmeliyiz. Bence en mühimi bu. İş gücü piyasasında bazı reformlara ihtiyaç duyuyoruz. İsveç örneğine bakacak olursak: Avrupa Birliği’nde istihdam oranının en yüksek olduğu ülkeyiz. Bu uzun yıllardır böyle. Yani bu, bizim iş gücü piyasasındaki sistemimizin işe yaradığını gösteriyor. Çalışan bir sistemi bozmamak için ihtimam göstermeliyiz. Belli başlı ihtiyaçları olanlara odaklanacak reformları hayata geçirmeliyiz. İş gücü piyasasını alt üst edebilecek değişikliklere dikkatli yaklaşmalıyız.”

Editör: İsveç Gündemi