Bu ülkeler temelde herhangi bir ülkeyle gerçek anlamda bağı olmamasına ve orada yaşamamasına rağmen sadece paralarını kullanarak vatandaşlık almalarına hak tanıyor.

Bu vatandaşlıkla serbest dolaşım, oturum, çalışma ve oy kullanma gibi herhangi bir AB ülkesi vatandaşının sahip olduğu haklardan faydalanılabiliniyor.

AB bu durumun şeffaflık ve güvenlik riski oluşturmasının yanı sıra Avrupa Birliği projesinin temelindeki değerlere de zarar verdiğini savunuyor.

Öte yandan belli bir miktarda yatırımla vatandaşlık veren ülkeler Malta ve Kıbrıs'la sınırlı değil.

Yatırım karşılığında hangi ülkeler vatandaşlık veya oturum veriyor?

Kural ihlali soruşturması açan AB'nin odağında Kıbrıs ve Malta bulunuyor. Bulgaristan da böyle bir opsiyon sunan ülkelerden birisi. Avrupa Birliği Sofya'ya da uyarı yazısı göndererek ülkenin uyguladığı programla ilgili daha detaylı bilgi istedi.

Fakat yatırım karşılığı oturum veren ülkeler de bulunuyor. Bu ülkeler vatandaşlık vermese de sağladıkları oturum izni bireylerin o ülkede çalışmasına ve Schengen bölgesinde serbestçe seyahat etmesine olanak sağlıyor.

Avrupa Birliği'ne göre bu durumda en az vatandaşlık kadar riskler barındırıyor.

Yatırımcı oturum programları halen 19 üye ülkede sunuluyor. Bunlar Bulgaristan, Çekya, Estonya, İrlanda, Yunanistan, İspanya, Fransa, Hırvatistan, İtalya, Kıbrıs, Litvanya, Letonya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya ve Slovakya.

Programlar nasıl çalışıyor?

Yatırımcılar belirli miktarda bir parayı söz konusu ülkede bir gayrimenkule ya da başka bir alana yatırdıktan sonra pasaport sürecini başlatabiliyor. Bazı ülkelerde bu süreç hızlandırılabiliyor.

Örneğin Kıbrıs'ta 2 milyon 150 bin euro ile vatandaşlık almak mümkün. Bu paranın 2 milyon eurosunun bir gayrimenkule yatırılması gerekirken 75 bin eurosu ülkenin araştırma ve geliştirme fonuna, diğer 75 bin eurosu da tapu kadastro yönetimine bağışlanması gerekiyor.

Malta ve Bulgaristan'da da benzer bir uygulama geçerli iken hiç birinde fiziksel olarak bulunmak gerekmiyor.

Oturum hakları da benzer sistemlerle çalışıyor.

Sorun nereden kaynaklanıyor?

Avrupa Birliği herhangi birinin bir ülkeden vatandaşlık almasının sadece o ülkeyi değil birlikteki tüm üye ülkeleri etkilediğini belirtiyor. Çünkü bir ülke vatandaşı istediği zaman bir başka ülkeye taşınabiliyor ve oraya yerleşip çalışabiliyor.

Bu uygulamaya karşı çıkan Yeşiller Grubu'ndan Avrupa Milletvekili Sven Giegold vatandaşlığın bir emtia olmadığını ve allınıp satılmaması gerektiğini belirtiyor. Giegold'a göre bu iş modeli Avrupa işbirliği ruhuna aykırı.

Avrupa Komisyonu vatandaşlık verilmesi sırasında yapılan güvenlik taramasının yeterince sıkı olmadığına dikkat çekiyor. Ayrıca uygulamanın kara para aklama ve vergi kaçırma gibi kanuni olmayan işlere de kapı araladığı iddialar arasında bulunuyor.

Kıbrıs uygulamaya 1 Kasım itibariyla son vereceğini açıkladı fakat Avrupa Komisyonu ülkenin halihazırdaki başvuruları tamamlamayı planladığını belirtiyor.

Oturum izinleri ile ilgili eleştiriler ise yine güvenlik taramalarının yetersizliği ve uzun vadede yine vatandaşlığa imkan tanımasına odaklanıyor. Beş yılın ardından daimi oturum izni olanlar vatandaşlığa başvurabiliyor.

Editör: İsveç Gündemi