Birbirlerine yakın oranda sonuçlanan referandumların en önemlilerinden biri, yansımaları hala devam eden Brexit oylaması oldu. İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık, sonuçları bütün Avrupa’yı etkileyen bir kararla geçen yıl haziran ayında Avrupa Birliği (AB) üyeliğini halk oylamasına sundu.

Gerilimli bir kampanya sürecinin ardından gerçekleşen halk oylamasına yüzde 72,2 oranında katılım oldu. Çekişmeli oylamada seçmenlerin yüzde 51,9’u ülkenin AB’den ayrılmasından (Brexit) yana oyunu kullanırken, AB'de kalınmasını isteyenlerin oranı yüzde 48,1 olarak gerçekleşti.

Oldukça yakın oranlara rağmen halk oylamasının sonucunun tartışma konusu yapılmadığı ülkede, sonucun hayata geçirilme süreciyle ilgili bir dizi hukuki ve siyasi tartışma yaşandı. Ülke, 29 Mart’ta seçmenin iradesine uygun olarak Brexit sürecini resmi olarak başlattı. AB'de kalmayı savunan Başbakan David Cameron, ülkenin yarıya yakınının desteğini almasına rağmen az farkla kaybettiği için başbakanlık görevinden istifa etti.

Brexit referandumu sürecinde ülkenin AB’de kalmasından yana kampanya yürüten İşçi Partili kadın milletvekili Jo Cox uğradığı bıçaklı saldırıda öldü.

İSKOÇYA

Birleşik Krallık’ta 2014’te yapılan İskoçya’nın bağımsızlığıyla ilgili halk oylaması da hararetli bir propaganda sürecinin ardından gerçekleşmişti. Katılımın yüzde 85,59 olduğu halk oylamasında bağımsızlıktan yana oy verenlerin oranı yüzde 44,7’de kalırken, Birleşik Krallık içinde kalmaktan yana oy verenlerin oranı yüzde 55,3 oldu.

Halk oylamasının ardından taraflar, maddi koşullarda dramatik bir değişiklik olmadıkça bağımsızlık tartışmasının rafa kaldırılması konusunda görüş birliğine varmışlardı. Ancak Birleşik Krallık’ın Brexit kararı almasını dramatik bir değişiklik sayan İskoçya bölgesel hükümeti şimdi bağımsızlık için ikinci bir halk oylaması talep ediyor.

İSVİÇRE

İsviçre halkı da AB ülkelerinden göçü sınırlamayı öngören teklifi 2014 yılında oyladı. Sadece 19 bin 516 oy farkla sonuçlanan halk oylamasında teklife "Evet" diyenlerin oranı yüzde 50,3, "Hayır" diyenlerin oranı ise yüzde 49,7 oldu.

İsviçre Federal Hükümeti ve ülkedeki birçok siyasi parti, göçmenlere sert kotalar getiren teklife karşıydı. Yasanın ülke ekonomisine ve AB ile ilişkilere zarar verebileceği savunuluyordu. Buna rağmen, yasa halk tarafından desteklendi.

Referandumdan çıkan sonuç, İsviçre ile AB arasındaki işçilerin serbest dolaşımı anlaşmasına da aykırıydı. Teklifin kabulüyle, AB ülkelerinden göçmenlerin İsviçre'ye girişine sınırlamalar getirildi.

İsviçre'de ortalama her yıl 4 defa referandum yapılıyor. Katılım oranının ortalama yüzde 50 olduğu halk oylamalarında posta, oy verme merkezleri ve internet üzerinden oy kullanılabiliyor.

İTALYA

İtalya da geçen yıl kapsamlı anayasa değişikliği öngören bir halk oylamasına sahne oldu.

Çift meclisli yasama sisteminin geçerli olduğu ülkede, parlamentonun üst kanadı Cumhuriyet Senatosunun yasama yetkilerini ciddi ölçüde törpüleyerek yasama sürecini hızlandırmayı hedefleyen ve toplam 47 maddede değişiklik içeren anayasa değişikliği için aralık ayında halk oylamasına gidildi.

Katılımın yüzde 65,47 olarak gerçekleştiği halk oylamasında anayasa değişikliğine "Evet" oyu verenler yüzde 40,88’de kalırken, "Hayır" oyları yüzde 59,12 oldu.

Anayasa değişikliği oylamasının siyasi kariyerinin en önemli oylamalarından biri olduğunu söyleyerek kişiselleştiren dönemin başbakanı Matteo Renzi, alınan sonucun ardından istifa etti. Renzi'nin ardından süratle yine Renzi'nin başında olduğu Demokrat Partiden Paolo Gentiloni başbakanlığa geldi.

DANİMARKA

Danimarka'da 3 Aralık 2015’te, AB'nin adalet ve içişleri kurallarının benimsenmesi halk oyuna sunuldu. Katılımın yüzde 71,9 olduğu oylamada seçmenlerin yüzde 46,9’u "Evet" derken, yüzde 53,1’i "Hayır" oyu kullandı.

Danimarka parlamentosundaki partilerin çoğunluğunun "Evet" için kampanya yaptığı halk oylamasında aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi, Liberal İttifak ve Kızıl Yeşil Birlik Listesi "Hayır" kampını oluşturmuştu.

Halk oylamasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle Danimarka hala Avrupa polis teşkilatı Europol'da kalabilmek için AB ile özel bir anlaşma yapmaya çalışıyor.

AVUSTURYA

Avrupa’da seçeneklerin birbirine çok yakın oy aldığı halk oylamalarından biri de Avusturya’da yapıldı. İnşa edilen nükleer santralin kullanılmasını 1978’de halk oyuna sunan ülkede santralin kullanılmasına destek verenlerin oranı yüzde 49,5’da kalırken, karşı çıkanların oranı yüzde 50,5 oldu.

Halk oylamasının sonucuna uygun olarak ülke atom enerjisini kullanmamayı seçti.

İSVEÇ

Yakın dönemde halk oylaması yaşanan bir diğer Avrupa ülkesi de İsveç oldu. Ülke, 2013'te AB’nin ortak para birimi avroya geçip geçmemeyi halk oyuna sundu. Oylamada seçmenlerin yüzde 56’sı "Hayır" derken, "Evet" diyenlerin oranı yüzde 44’te kaldı.

Gerilimli geçen halk oylaması sürecinde sandık başına gidilmesine bir hafta kala avroya geçilmesi için kampanya yürüten, ülkenin eski dışişleri bakanı Anna Lind uğradığı bıçaklı saldırıda hayatını kaybetti.

Referandum sonucu ile İsveç, AB üyesi olduğu halde avro yerine kendi para birimini kullanan az sayıda ülkeden biri oldu.

Editör: İsveç Gündemi