Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Reuters'a verdiği söyleşide AB-Türkiye ilişkileri, göçmen anlaşması ve vize muafiyeti konularında şunları söyledi:
*Türkiye göçmen anlaşmasıyla her şeyi yapmışken AB hiçbir sözünü yerine getirmedi; Türkiye'nin bu anlaşmayı yürütme konusunda karşı tarafa hiçbir yükümlülüğü yoktur.

*Türkiye istediği zaman, istediği şekilde göçmen anlaşmasını gözden geçirebilir; gözden geçirilmesinin zamanı geldiğine inanıyorum; bu anlaşmanın sürdürülmesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum.

*Vize serbestisi konusunda şunu anladık; AB bu konuda objektif ve hakkaniyetli bir yaklaşım üretmeyecek, bu kesinleşti.

*Bu şartlar altında terör mevzuatını genişletemeyiz, vize konusunda (Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans) Timmermans ile görüşmemiz olacaktı ama ilerleme öngörmediğim için şu aşamada bunun gerekli olduğuna inanmıyorum.

*Türkiye halen AB hedefine doğru yürümekte ama 2017 yılı çok önemli; AB ile bu yılın ilk 6 ayında bir liderler zirvesinin gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyoruz.

*AB liderler zirvesinden somut kararlar, takvim ve eylem planı çıkmalı; söz verip tutmamak AB'nin teamülüne dönüştü, bu ikilem aşılmalı; aksi takdirde bu ilişkiler böyle sürdürülemez.

*Avrupa Konseyi'nde Türkiye hakkında bir denetim kararının ortaya çıkması çok yanlış olur.

*Venedik Komisyonu'nun (anayasa değişikliğinde) uygulamayı görmeden açıklama yapması alışılmamış ve yanlış; rapor Türkiye'ye karşı kampanyanın parçası olarak kullanılıyor.

*Venedik Komisyonu'nun anayasa değişikliği ile ilgili raporunda komisyonun teknik kapasitesini kuşkuya düşürecek şekilde siyasi mülahazalara bulaşmış yaklaşımlar üretilmiş.

*Hollanda'ya yaptırımlar konusunda Bakanlar Kurulu'nda çok geniş bir paketi tartıştık; yeni tedbirler üzerine çalışıyoruz.

*Mevcut şartlar altında Türkiye'ye "OHAL'i kaldırın" demek "Türk demokrasisini ve hukuk sistemini savunmasız bırakın" demektir, bu gerçekçi bir yaklaşım değil.
Editör: İsveç Gündemi