Avrupa ülkelerinin enerji konusunda Rusya'ya bağımlılığının azaltılması Moskova'yı hedef alan yaptırımların bir parçası olmakla birlikte Brüksel'de Avrupa Parlamentosu milletvekilleri arasında da önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. 

Bazı AB ülkeleri Rusya'dan doğal gaz alıma derhal son verilmesini isterken diğerleri onun yerine ne konulacağı ve bunun sürdürülebilir olup olmayacağı endişesini taşıyor. Daha da önemlisi Rus boru hatlarından gelecek gaz olmadan önümüzdeki kış için ihtiyaç duyulacak enerji kaynağının nereden alınacağı en büyük soru işareti olarak duruyor. 

Fakat detaylı analizler AB ülkelerinin alternatif bulmasının o kadar da zor olmadığını ortaya koyuyor.

Küresel doğal gaz pazarı

Doğal gaz tedariğinin nerelerden yapıldığını anlayabilmek için en fazla kanıtlanmış doğal gaz rezervine sahip olan ülkelere bakmak gerekiyor. 

British Petroleum'ın yıllık istatistiklerine göre dünyadaki doğal gaz rezervlerinin en büyük kısmı yani yüzde 40'tan fazlası Orta Doğu'da bulunuyor. Dahası son yirmi yılda Katar ve İran'da yapılan keşifler sayesinde bölgedeki rezervler yüzde 30 oranında arttı.

İkinci sırada eski Sovyet ülkelerinin oluşturduğu Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri bulunuyor. Dünya rezervlerinin yüzde 30'dan fazlası bu bölgede bulunurken Rusya'nın tek başına payı yüzde 20'nin üzerinde. Son 20 yılda Rusya'daki kanıtlanmış rezervler yüzde 13 artarak 37,6 trilyon metreküpe çıktı.

İran'ı rezervleri 32,1 trilyon metreküp, Katar'ın ise 24,7 trilyon metreküp düzeyinde. Onun dışında 12,6 trilyon metreküp ile ABD ve 13,6 trilyon metreküp ile Turkmenistan büyük rezervlere sahip ülkeler. Diğer ülkelerin rezervleri ise bu grubun bir hayli gerisinde kalıyor. Örneğin Avrupa'daki en büyük üretici olan Norveç'in rezervi 1,5 trilyon metreküp düzeyinde. AB sınırlarındaki rezervler ise sadece 0,4 trilyon metreküple dünya rezervlerinin yüzde 0,2'sini oluşturuyor.

2020 yılında dünyada 3,85 milyar metreküp doğal gaz çıkarıldı. ABD yüzde 23,7'lik payla ilk sırayı alırken onu yüzde 16,6 ile Rusya, yüzde 6,5 ile İran izledi. AB ülkelerinde çıkarılan 50 milyar metreküplük doğal gaz dünya üretiminin yaklaşık yüzde 1,2'sini oluşturdu.

Toplam rezervler ve halihazırdaki üretim kapasiteleri göz önüne alındığında Orta Doğu ülkelerinde 110, Bağımsız Devletler Topluluğu'nda da 70 yıl yetecek kadar doğal gaz bulunuyor. Diğer ülkelerdeki rezervlerin ömrü ise daha kısa. Ortalama olarak dünya genelinde 48 yıl yetecek kadar gaz bulunuyor.

Doğal gazı en çok kim tüketiyor?

ABD dünyadaki tüketimin yüzde 21,8'ini tek başına gerçekleştiriyor. Onu yüzde 10'dan biraz fazla payla Rusya izliyor. AB ülkelerinin tüketimdeki payı ise yüzde 9,9 düzeyinde. Öte yandan 1,5 milyar nüfusu bulunan Çin'in payı ise yüzde 8,6 oranında.

Doğal gaz ticaretine bakıldığında ise dünyadaki doğal gaz ihracatıın dörtte birini boru hatları yoluyla veya LNG şeklinde Rusya gerçekleştiriyor. Onu yüzde 15'in altında bir payla ABD izliyor. 

İthalat tarafında ise AB açık ara öde gidiyor. AB ülkeleri dünyadaki doğal gaz ithalatının yüzde 35'ini gerçekleştiriyor. Çin'in ise yüzde 15'lik payla ikinci sırada bulunuyor.

Avrupa'nın Rus gazına bağımlılığı ne düzeyde?

2022 yılı başında Rus gazını en fazla ithal eden ülkeler Çin, Hollanda, İtalya ve Almanya oldu.

İspanya'da olumsuz hava şartları can aldı İspanya'da olumsuz hava şartları can aldı

2022 yılı ortası itibarıyla boru hatlarıyla Rusya'dan gelen gaza en bağımlı ülkeler Almanya, İtalya, Polonya, Bulgaristan ve Avusturya oldu. Ukrayna'nın işgalinden önce İtalya Rusya'nın sattığı toplam gazın yaklaşık dörtte birini (yüzde 24) tek başına alırken bu Akdeniz ülkesinin doğal gaz ihtiyacının yüzde 39'una denk geliyordu.

2020 yılında AB ülkelerinde gelen toplam gazın yüzde 43'ünü rusya sağladı. AB üyesi olmayan Norveç'ten gelen doğal gaz ise yüzde 21 düzeyinde kaldı. Öte yandan AB'nin Rus kömürüne bağımlılığı ise daha yüksek düzeyde. AB'ye ithal edlen kömürün yüzde 54'ü Rusya'dan tedarik edildi.

2019 yılında en az 37 ülke doğrudan Rusya'dan doğal gaz ithal etti. 

Rusya'ya bağımlığa son vermek için Avrupa ne yapıyor?

Doğal gazı çıkarıp bir boru hattına yönlendirmek ya da sıvılaştırarak depolarda saklamak aslında bu işin yarısını oluşturuyor. Bunu üretim sahası ya da LNG terminalinden tüketim noktasına getirmek çoğu zaman daha zor olabiliyor. 

Avrasya bölgesinde doğal dağıtımı için en iyi altyapıya Rusya sahip durumda. Rusya'nın inşa ettiği doğal gaz boru hatlarının toplam uzunluğu 100 bin kilometrenin üzerinde. Daha kapsamlı doğal gaz boru hattı şebekesine sadece ABD sahip. 

Uluslararası Enerji Ajansı'na göre 2021 yılında Avrupa'daki boru hatlarından günde 380 milyon metreküp doğal gaz pompalandı. Bu yılda 140 milyar metreküp anlamına geliyor. 15 miyar metreküp Rus doğal gazı da LNG şeklinde tedarik edildi. 

AB ilk etapta 2030 yılına kadar Rusya'ya bağımlılığı üçte iki oranında azaltmayı hedefliyordu. Ama savaş sonrası bu hedef 2023'e kadar çekildi. Bunu yaparken de doğal gaz tedariği için farklı ülkeler bulunması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının arttırılması planlanıyor. 

Almanya'nın durumu

AB ülkeleri içerisinde doğal gaz tüketiminin en yüksek olduğu ülke Almanya. Rusya'dan AB ülkelerine ihracatını iki katına çıkarabilecek Kuzey Akım 2 boru hattı normalde Eylül 2021'de tamamlandı. Fakat Almanya gerekli izinleri vermeyi reddederek faaliyet geçmesini engelledi. 

Aynı zamanda Alman otoriteler alternatif kaynak arayışını sürdürüyor. Haziran sonu itibariyle Almanya'nın doğal gazının yüzde 26'sı Rusya'da geliyordu. Fakat bu oran Ağustos sonunda yüzde 9'a düştü. Buradaki kayıplar Norveç ve Hollanda'dan alınan gazla telafi edildi.

İstatistiklere göre Norveç'in payı yüzde 38,3'e çıkarak Rusya'yı geride bıraktı ve Almanya'nın en büyük gaz tedarikçisi konumuna geldi. 

Yaz aylarında itibaren Norveç'in Avrupa'nın geneline ihracatı da artarak yüzde 26'lık paya ulaştı. 

Norveç'in ardından Almanya'nın en önemli gaz tedarikçisi hazirandaki yüzde 21,2'lik payla Hollanda oldu. 

Hollanda bir zamanlar dünyanın en büyük gaz rezervi olan Groningen'deki üretimi 2022 sonbaharında durdurmayı planlıyordu fakat enerji krizi nedeniyle bu planı en az 2023 yılının ekim ayına kadar erteledi.

Almanya'nın kendi doğal gaz rezervi oldukça düşük ve son yıllarda daha da azaldı. 2001 yılında doğal gaz tüketiminin yüzde 21'i yerel kaynaklardan sağlanırken bu oran yüzde 5'in altına kadar düştü. Hükümet yerel üretimi artırmak ve Kuzey Denizi'ndeki arama faaliyetlerini hızlandırmak istiyor. Ama koalisyondaki Yeşiller Partisi şist gazı ve deniz arama çalışmalarına karşı çıkıyor.

LNG en önemli alternatif

Orta vadede LNG Avrupa için en önemli alternatif kaynak olma potansiyeline sahip. Şu ana kadar LNG ağırlıklı olarak ABD'den tedarik edilirken halihazırda Katar, Avustralya, Cezayir ve Nijerya ile de görüşmeler sürdürülüyor. 

Uzmanlara göre kısa vadede diğer tedarikçi ülkelerin yardımıyla Rus doğal gazının üçte biri LNG ile değiştirilebilir. Buna göre Hollanda ve Belçika'daki limanlara getirilen LNG buradan doğal gaz şebekesine katılarak diğer ülkelere dağıtılabilecek. 

Almanya'nın kendine ait LNG terminali bulunmuyor ama Kuzey Denizi kıyılarına iki yüzen terminal kurmayı planlıyor. 

Yeni tedarikçi: Azerbaycan

Yeni kaynak arayışına son sürat devam eden Avrupa ABD, Katar, Norveç, Cezayir ve İsrail'le görüşmeleri sürerken Azerbaycan da doğal gaz tedariğini yüzde 50 artırmayı kabul etti. Azerbaycan gazı Avrupa'ya Türkiye ve Bulgaristan üzerinden boru hatları ile taşınıyor.

Rusya'ya daha az bağımlı ülkeler

İtalya, Cezayir, Katar ve Azerbaycan'la imzaladığı anlaşmalar sayesinde Rus gazına bağımlılığını yüzde 21'e kadar düşürdü. İspanya ve Portekiz ise uzun yıllardır gaz ihtiyacını çok sayıdaki LNG terminalleri sayesinde Rusya dışındaki ülkelerde sağlıyordu. Enerji krizi ile daha kritik hale gelen bu santraller sayesinde özellikle İspanya diğer ülkelere gaz tedarik eden konuma geldi. Fransa da 3 LNG terminalini devreye sokarken gaz ihtiyacının önemli bir kısmını boru hattıyla Norveç'ten almaya devam ediyor.

Editör: İsveç Gündemi