YILIN UMUDU: TOPLU AŞILAMAYLA NORMALLEŞME

Nüfus ve coğrafi uzaklık gibi faktörler Yeni Zelanda gibi bazı ülkelerin salgını çok daha az hasarla kontrol altına almasına yardımcı olurken; insan hareketliliğinin yüksek olduğu ABD ve AB, ekonomik güçlerine rağmen kötü performans verdi. Özellikle Avrupa’da alınan sert önlemlere rağmen vaka ve ölümlerdeki kötü gidiş terse dönmüş değil. Umutlar aşının başarısına bağlanmış durumda. Ancak bir yandan aşıda lojistiğin sağlanması, öte yandan aşı karşıtı kampanyalar, normalleşme umutlarını sınavla karşı karşıya bırakabilir.

YILIN BAŞLANGICI: JOE BIDEN GÖREVE GELİYOR

20 Ocak’ta ABD’de görevi devralacak Joe Biden yönetiminin, 2021’de hem dünya siyaseti hem de Türkiye ilişkilerinde nasıl bir politika izleyeceği merak konusu. NATO, BM ve müttefiklerle ilişkilere ağırlık vermesi beklenen Biden yönetiminin Türkiye-ABD ilişkilerindeyse; S-400 füze savunma sistemi, ABD’nin terör örgütü PKK/YPG ile işbirliğinin sürmesi, FETÖ ve Doğu Akdeniz meseleleri masadaki önemli maddeler. Biden ayrıca Kıbrıs’ta federasyondan ve Doğu Akdeniz kaynaklarının eşit paylaşılmasından yana. Enerji paylaşımında işbirliğini ve Kıbrıslı Türklerin haklarının korunması gerektiğini savunuyor. 

YILIN DİPLOMASİ SINAVI: AB İLE YENİ SAYFA

Avrupa Birliği–Türkiye ilişkilerinde gerginliklerin ön planda olduğu 2020’nin ardından Ankara, Brüksel ile yeni bir sayfa açmayı arzuluyor. AB ülkelerinin çoğunluğu da diyalog kanallarının açık tutulması ve pozitif bir gündemin devreye sokulması taraftarı. Martta, Portekiz’in dönem başkanlığı sırasında yapılacak AB Zirvesi, ilişkilerin geleceği açısından önemli. Zirveden her iki tarafın da beklentilerini karşılayacak bir sonuç çıkması hem AB’nin hem de Türkiye’nin tavrına bağlı olacak. Doğu Akdeniz’de gerilimin düşürülmesi ve reform adımları, sonucun Türkiye lehine olmasına katkı yapacak ana unsurlar olarak ifade ediliyor. 

YILIN VEDASI: MERKEL DÖNEMİ SONA ERİYOR

16 yıldır Almanya’nın kaderini belirlediği için ‘ulusun annesi’, dünya siyasetinde ağırlığını hissettirdiği için de ‘dünyanın en güçlü kadını’ olarak adlandırılan Şansölye Angela Merkel yaklaşık 9 ay sonra siyasete veda edecek. Almanya’da 26 Eylül genel seçimlerinde Merkel artık aday değil. Merkel iktidarına kadar ekonomisi çok cılız büyüyen, hatta ‘Avrupa’nın hasta adamı’ olarak nitelenen Almanya, bu tarihten itibaren sürekli bir büyüme sürecine girdi. Almanya, Avrupa’da yaşanan mali kriz, Euro krizi, mülteci krizi gibi derin sorunlardan Merkel sayesinde kârlı çıkmayı başarmıştı. Ocak ayındaki kurultayda halefin seçilmesi bekleniyor. Hıristiyan Demokratların (CDU) gelecek seçimleri kazanma şansı ise Merkel’in korona krizindeki başarısına bağlı. 

ATİNA İLE İLİŞKİLER: UFUKTA DİYALOG VAR

Türk-Yunan ilişkilerinde krizli bir yıldan sonra 2021 en azından diyaloğun deneneceği bir yıl olarak görünüyor. Atina’da, 2016’dan beri askıda olan Türkiye ile istikşafi görüşmelerin ocak sonunda başlaması bekleniyor. Atina, sadece Ege ve Doğu Akdeniz’de deniz yetki sınırlarının konuşulmasında ısrar ediyor. Türkiye ise adaların silahsızlandırılması gibi konuların da konuşulmasından yana. AB’deki ‘dayanışma’ ilkesinin yanı sıra, ABD’de Joe Biden yönetiminden de beklentileri bulunan Atina’nın, maksimalist taleplerinden bir anda vazgeçmesi beklenmemeli. Tablo olumlu görünmese de ikili ilişkilerde her büyük krizden sonra bir yakınlaşma döneminin yaşandığı unutulmamalı. 

RUSYA İLE İLİŞKİLER: ÇOK YÖNLÜ İŞBİRLİĞİ

2021 yılının jeopolitik denkleminde Rusya’nın, ABD’de göreve gelecek Joe Biden yönetiminin hamlelerine karşı Türkiye’yi kazanma stratejisi gütmesi bekleniyor. Rusya, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Güney Kafkaslar için önerdiği Türkiye, Rusya, İran, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan altılı paktı hayata geçirmeye çalışacak. Rusya’nın inşaatına devam ettiği Akkuyu nükleer santralındaki dört reaktörden ilkinin tamamlanması bekleniyor. 2020’de Türkiye’yi 2 milyon Rus turist ziyaret ederken, 2021’de bu sayının yüzde 30 arttırılması hedefleniyor. ‘Türk Akımı’ doğalgaz boru hattının Güney Avrupa ülkelerini içine alacak şekilde genişletilmesi de bir gündem maddesi. Suriye, Karabağ ve Libya’da çözüme yönelik ortaklığın aşıda da sürmesi yönünde sinyaller mevcut. 

YILIN AÇILIMI: İSRAİL İLE NORMALLEŞME

ABD Başkanı Donald Trump’ın dış politikada önem verdiği konular arasında İsrail ve Arap ülkeleri arasındaki normalleşme yer aldı. 13 Ağustos’ta İbrahim Anlaşması’nın imzalanmasıyla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail arasında normalleşme süreci başlatıldı. BAE’nin adımını Bahreyn, Fas ve Sudan takip etti. ABD ve İsrail basını Suudi Arabistan’ın da aralarında bulunduğu diğer Arap ülkeleriyle normalleşme temaslarının devam ettiğini yazıyor. Türkiye ile İsrail arasında da yeni yılda ilişkilerin eski normaline dönebileceğine dair işaretler söz konusu.

YILIN SORUSU: SURİYE’YE BARIŞ GELİR Mİ?

15 Mart 2011’de başlayan Suriye iç savaşında 2021 yılı, barış ve çözüm yılı olacak mı? Birleşmiş Milletler himayesinde İsviçre’nin Cenevre kentinde süren Suriye Anayasa Komitesi toplantıları bu konudaki ümitleri arttırıyor. 5’inci tur toplantısı 25-29 Ocak’ta gerçekleştirilecek. Suriye’de yüzbinlerce can kaybına rağmen Beşar Esad iktidarda olmaya devam ediyor. Rejimden kaçan yaklaşık 4 milyon kişi Türkiye sınırındaki İdlib’e sığınmış durumda. Öte yanda ABD ve kısmen Rusya’dan destek alan terör örgütü PKK/YPG’nin kontrolündeki bir bölge söz konusu. Bu denklemden bir çözüm çıkar mı? İşte yılın sorusu.

YILIN NÜFUZ SAVAŞLARI: FÜZELER, HACKERLAR, YENİ SİLAHLAR

ABD’de göreve başlayacak Joe Biden’ın İran, Rusya ve Çin’le olan ilişkilerde izleyeceği politika merak konusu. İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’ye düzenlenen suikast ve ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlar iki ülke arasındaki krizi derinleştirdi. Buna karşın Biden’ın nükleer anlaşmaya dönmeyi planlaması olumlu yönde bir politika değişimini gündeme getiriyor. Çin ile ise ticaret savaşlarının sürmesi bekleniyor. Yeni yılda da uluslararası aktörler füze denemeleri, siber saldırılar ve yeni silahlarıyla pazu göstermeye devam edecektir.

İKLİM KRİZİYLE MÜCADELEDE KRİTİK YIL

İklim konusu 2021’in en önemli başlıklarından biri olmaya aday. Son yıllarda peş peşe rekor hava sıcaklıkları kaydedilirken, uzmanlar, iklim değişikliğine karşı acil önlemler alınmadığı takdirde bunun geri dönülmez sonuçları olacağı konusunda uyarıyor. Karbon salınımı kısıtlanmaya çalışılırken, bu konuda yeterli ilerleme sağlanamadığı takdirde 2050’ye kadar denizlerin 3 metre yükseleceği belirtiliyor. Artan hava sıcaklıklarıyla birlikte dünya genelinde Avustralya ve ABD’de olduğu gibi mega yangınlar kaydediliyor. Azalan yağışlar sonucu meydana gelen yerel kuraklıklar kıtlık tehlikesine işaret ediyor. Dolayısıyla 2021, iklim kriziyle mücadelede ‘eşik’ niteliğindeki kritik yıllardan biri olmaya aday.

Hürriyet

Editör: İsveç Gündemi