ASİYE Kovancı (28), 6 yıl önce internette tanıştığı aslen Türk olan ve Avusturya’da yaşayan R.K. ile ailesinin de rızasını alarak evlendi. İddiaya göre, evlendikten sonra Avusturya’ya yerleşen ve eşi R.K.’nın ailesiyle aynı evde birlikte yaşamaya başlayan Kovancı hem eşinden hem de ailesinden şiddet görmeye başladı. Yaşadıkları evden sokağa çıkmasına dahi müsaade edilmeyen Kovancı, bu süre içinde hamile kalarak bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Kovancı, yaşadığı evde gördüğü şiddetin artması üzerine boşanarak Türkiye’ye dönmek istedi ancak eşi R.K. kabul etmedi. Boşanma konusunda ısrarcı olan Kovancı, Avusturya’da doğan çocuğunun velayetini alamayacağı tehdidi üzerine gördüğü şiddeti de gizlemek zorunda kaldı. Bu sırada ikinci kez hamile kalan Kovancı, eşi R.K.’ya kalp rahatsızlığı geçiren dedesini görmek için Türkiye’ye gitmek istediğini söyledi. Eşinin kabul etmesi üzerine 8’inci ayına giren kızı ve karnındaki 2 aylık bebeği ile Türkiye’ye giden Asiye Kovancı, bir süre sonra telefonda görüştüğü eşi R.K.’ya döndüğünde ailesinden ayrı bir evde yaşamak istediğini iletti. Bu durumu kabul etmeyen R.K. ile Kovancı arasındaki anlaşmazlık büyüdü. İkinci çocuğunu Türkiye’de dünyaya getiren ve bir daha Avusturya’ya dönmeyen Kovancı’ya eşi tarafından ‘uluslararası çocuk kaçırma’ suçlamasıyla dava açıldı. Yerel mahkemede görülen ilk dava ve daha sonra İstinaf Mahkemesi’nde görülen davalar anne Kovancı lehine sonuçlansa da Yargıtay’da görülen son davada çocuğun Avusturya’ya iadesi yönünde karar çıktı. Kararın bozulması için anne Kovancı Anayasa Mahkemesi’ne başvururken, çocuğunun mahkeme kararı ile elinden alınmaması için yanındaki 2 çocuğu ile birlikte yaşadığı adresi değiştirdi. Şu anda 4 yaşında olan kızından ayrılmamak için mücadele eden ve bu sebeple kimsenin bilmediği bir adreste yaşamını sürdüren anne Kovancı, cep telefonu kamerası ile yaşadıklarını anlatarak yardım beklediğini söyledi.

Almanya'da PKK yandaşları Türkiye'nin Hannover Başkonsolosluğuna saldırdı Almanya'da PKK yandaşları Türkiye'nin Hannover Başkonsolosluğuna saldırdı

‘ÇOCUK PARASI ALDIĞI İÇİN DAVA AÇTI’

Asiye Kovancı, çektiği videoda eşinden ve ailesinden şiddet gördüğünü ve iki yıl boyunca kilitli bir odada tutulduğunu iddia ederek, şunları söyledi: “6 yıl önce bir evlilik yaparak Avusturya’ya, eşimin yaşadığı ülkeye yerleştim. Ailesiyle birlikte aynı evde yaşamaya başladım. Bu süre zarfında maalesef ciddi işkence, ciddi şiddet, eşim ve ailesinden hem fiziksel hem psikolojik şiddet gördüm. Boşanmak istedim. Aynı zamanda bu süre içinde gebe kaldım. Eşim çocuğu asla alamayacağımı, Avusturya vatandaşı olduğu için asla onu göremeyeceğimi söyleyerek beni çocuğumla tehdit etti. O yüzden hiçbir yere başvuramadım. Zaten kilitli kapı arkasında yaşıyordum. Evden çıkmama asla müsaade edilmiyordu, çünkü birilerine anlatacağımdan korkuyorlardı. Evden çıkmadan iki senemi geçirdim orada. Ben orada doğum yaptım. Kızım orada doğdu. Daha sonrasında ikinci çocuğuma gebe kaldım. Bu dönemde her şey yine eskisi gibi devam ediyordu. Ciddi şiddet, zulüm ediyorlardı. Dedem bir kalp rahatsızlığı geçirdi, bu sırada Türkiye’ye gelmek istedim. Eşim beni Türkiye’ye gönderdi. 8 aylık kızım, ben ve karnımdaki 2 aylık oğlumla beraber uçağa bindim. Eşim bindirdi. Avusturya’daki havaalanında o dönem uçak yoktu. Eşim beni Almanya’dan kendisi bindirdi. Benim asla Almanya’ya gitme gibi bir şansım yok. Çünkü dil bilmiyorum, yer bilmiyorum. Hiçbir araç vs. bir şey bilmiyorum. Çünkü 2 yıl boyunca kilitli kapı arkasında yaşattılar beni. Eşim beni Avusturya’dan çıkarak Almanya’daki havaalanına getirdi, 8 aylık kızım ve beni uçağa bindirdi. Eşimle aramda oraya gitme konusunda, Avusturya’ya dönme konusunda bir anlaşmazlık çıktı. Ben gördüğüm şiddet yüzünden ayrı ev olmadığı sürece dönmeyi istemediğimi söylemiştim. Eşim orada olmadığı halde çocuk parası aldığı için cezalı duruma düşüyor. Şu anda da sırf bu yüzden bana çocuk kaçırma davası açtı 4 yıl önce.”

‘LÜTFEN BANA YARDIM EDİN’

“Öncelikle yerel mahkeme bana veriyor çocuğu. Daha sonra eşim bunu istinafa taşıyor. İstinaftan da çocuğun annede kalması gerektiği kararı geliyor. Yargıtay’dan ise akla ve mantığa hiçbir şekilde uymayan vicdansızca bir karar geldi. Annenin hiçbir kusuru olmadan bir çocuğun anneden ayrılması, çocuğun Avusturya’ya iadesi kararı geldi. Biz bunu hiçbir şekilde anlayamadık, hazmedemedik bu kararı. Hiçbir hukuk sistemi bu yaştaki çocukların anneden ayrılmasını istemez, talep edemez. Ben bir anneyim, 4 yıldır çocuklarım için mücadele ediyorum. Şu çocuklarım babası tarafından alıkonulma korkusu içinde. Bu çocuklar çok küçük ne benden ne de birbirlerinden ayrılmak istemiyorlar. Çocukların psikolojileri şu anda berbat durumda ve bunları onlara yaşatan maalesef babaları. Sırf benden intikam alma duygusu için. Ona göre bu işkencelere dayanmam gerekiyordu, bütün zulümlerine dayanmam gerekiyordu. Lütfen bana yardım edin. Gerçekten hiçbir kusuru olmayan, hatta şiddet mağduru bir anneyim. Dört yıldır devam eden hukuk savaşımı ben bu şekilde kaybetmek istemiyorum. Ben çocuklarımı acımasız, vicdansız bir eve göndermek istemiyorum. Bana yardım edin, benim tek istediğim çocuklarımla birlikte güzel, mutlu bir hayat sürmek. Vicdansız insanların arasına bırakmak istemiyorum çocuklarımı. Lütfen bana yardım edin. Lütfen sesimi duyurun.”

Editör: İsveç Gündemi