Dünyada demokrasinin ana unsurlarından biri olan seçim sandıklarına vatandaşlarımızın ilgisi ne oranda?

Türkiye'nin seçimleri İsveç'te nasıl karşılık buluyor, vatandaş ülke demokrasisine nasıl bir katkı sağlıyor ve seçimlerde tercihlerini neye göre yapıyor?

Son yıllarda giderek bloklaşan dünya siyaseti seçmenleri de bloklar noktasına taşıdığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu durum bütün dünyada bu şekilde gelişiyor.

Küresel ekonomik dengeler ideoljik çıkarların zemininde fanatizmi ve ayrışmayı inşa ederken, giderek inanç karşıtlıkları, ideolojik karşıtlık ve küresel boyutta yabancı düşmanlığı temelde batı cephesinde İslamofobi'den besleniyor.

Kendine alan açmak için sağ blokların müslüman ve yabancı düşmanlığı noktasında fanatizmi zirveye taşırken özellikle sol marksist kesim ise dinsel nefreti empoze ederek yükselişe geçmeye çalışıyor.

Türkiye'de 24 Haziran'da milletin sandığa gideceği, İsveç'te ise 16-17 Haziran'da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri, Cumhuriyet tarihinin en stratejik seçimi olarak ön plana çıkıyor. Oluşturulan ittifakların ortaya çıkardığı tabloya bakınca siyasi zeminin kayganlığında neler yaşandığı açıkça görülüyor.

İdeolojik ve siyasi bakış açıları noktasında biraraya gelmesi mümkün olmayan partilerin oluşturmaya çalıştığı cephe ile ülkenin bekası imajı yaratan cephe arasında Cumhurbaşkanlığı seçimi noktasında önemli bir denge farklı oluğu okunurken, öte yandan sıfır barajın oluşturulduğu seçimin milletvekili dağılımındaki 301 vekil denkleminin nasıl olacağını seçim sonuçları belirleyecek.

Türkiye'nin bu tarihi seçimine bence herkesin demokratik hakkını kullanması son derece önemlidir. Toplumumuzun seçimlere katılım oranları İsveç'te oldukça düşük olmasına rağmen her seçimde farklı görüşlerin güzel bir şekilde sandığa giderek, demokratik haklarını kullanmaları ve birbirine karşı hoşgörülü olması demokrasinin ana teması olan farklılıklara tahammül, hoşgörü ve saygı noktasını etkin bir şekilde icra ederek önemli bir görev yapıyor.

Bu seçimde de vatandaşlarımızın aynı hoşgörü içinde seçime katılım sağlayacağından şüphem yoktur.
Özellikle bu seçimde neye oy verdiğini kişinin iyi analiz etmesi ve ona göre netleşmesi oldukça önemlidir.

Bana göre bireysel ve siyasal ideolojilerin ülke çıkarlarına ters düşen noktaları iyi anlamak gerekiyor. İttifakların ve partilerin seçim vaatlerine ve geçmişten süre gelen çalışmaların iyi değerlendirilerek karar verilmesi daha önceki seçimlerde de olduğu gibi bu seçimde de önemli bir unsur olmalıdır.

Bu yıl içinde İsveç'te göreceğimiz iki seçimde de demokratik haklarımızı İsveç'te yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Eylül'de gerçekleşecek olan İsveç genel seçimlerine de vatandaşlarımızın iyi organize olarak sandığa gitmeleri elzemdir.
 

Gerek Türkiye seçimleri, gerekse İsveç seçimlerinin ülkelerin bekası, gelişimi, dünya barışı ve huzuruna katkı sağlayıcı olmasını temenni ediyorum.