"Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay'daki evlerinden yıkılmadan önce çıkmayı başaran 4 kişilik Parlakgün ailesi, yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı.

Güntepe Mahallesi'nde ikamet eden Hasan Parlakgün (50), depreme eşi Kevser (47), kızı Yaşam ve oğlu Uğur ile 2 katlı evlerinde yakalandı.

Sarsıntıyla uyanan ve yıkılmadan önce evlerinden çıkmayı başaran aile üyeleri, daha sonra enkazda kalan komşularının kurtarılması için başlatılan çalışmalara destek verdi.

Çocuklarını Zonguldak'tan gelen gazetecilerle gönderdiler

Hatay'da yeniden hayat kurmak için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini ifade eden Parlakgün ailesi, güvende olmalarını istedikleri çocukları Yaşam ve Uğur'u, kente destek amaçlı gelen gazetecilere ait araçla Zonguldak'a gönderdi.

Aile bireyleri, deprem anında yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı.

"Gelecekle ilgili tüm hayaller yıkıldı"

Baba Parlakgün, AA muhabirine, deprem günü felaketi yaşadıklarını ve her şeylerini yitirdiklerini söyledi.

Canlarını kurtardıklarına sevindiğini belirten Parlakgün, "Taş üstünde taş kalmadı, ne ev kaldı ne eşya kaldı. Çocuklar iyi, şükürler olsun. Her hale şükürler olsun. Yapacak bir şey yok. Hayat devam ediyor." dedi.

Parlakgün, çocuklarının emniyetli yerde kalmalarının kendileri için yeterli olduğunu dile getirerek, "Biz burada evlerimizi, işlerimizi tekrar kurmaya çalışacağız. Çocuklarımızın burada olması ve onların sorumluluğunu almak elimizi, ayağımızı bağlıyor." diye konuştu.

Anne Kevser Parlakgün de çocuklarının güvende olmasının önemli olduğuna değinerek, "Hayatı yeniden kurmak istiyoruz. Bütün insanlar için üzülüyorum, hele ki gençler için. Gelecekle ilgili tüm hayaller yıkıldı. Artık kısa sürede toparlanılabilir mi, bilmiyorum. Herkes çocukları için ayakta duruyor." şeklinde konuştu.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencisi Yaşam Parlakgün de staj yapmak için Hatay'a geldiğini, hem çalıştığı eczanenin hem de evinin yıkıldığını ifade etti.

Geçici süreyle ailesinden ayrı kalacağını kaydeden Parlakgün, "Orada evim var, oraya gidiyoruz. Normalden daha fazla sallandık. Eşyaların hepsi döküldü, sonra da ev yıkıldı. Dışarı çıktık, tüm evler yıkılmıştı. İnsanlar çığlık atıyorlardı. Bir sürü kişi enkaz altındaydı." ifadesini kullandı.

Editör: İsveç Gündemi