”Ormancının bir tanesi alış veriş yapmak için pazara çıkar.  Gözüne, sapı meşe ağacı olan güzel bir balta erişir.

Hemen baltayı satın alıp ağaç kesmek için,  ormanın yolunu tutar.

Ormana varınca karşısına büyük, görkemli bir meşe ağacı çıkar.

Ağaçı kesmeye karar verir,  süratli bir şekilde baltayı ağaçın köküne indirir.  

Birden bire,  ağaçtan gök gürültüsü gibi bir ses duyulur." Ah"! Ormancı; "balta darbesinin sana bu kadar acı vereceğini bilseydim seni kesmeye yeltenmezdim" der.

Ağaç;" hayır, acıdığı için ah çekmedim,  elinde tuttuğun balta"nın sapı bir zamanlar benim gövdemde güzel bir daldı,  özenle büyüttüğüm bu dal,  balta sapı olmuş beni kesiyor”'' şeklinde şikayetlenir.
Alman Federal Meclisi (Bundestag), Ermenilerin 1915 olaylarıyla ilgili iddialarını "soykırım" olarak tanımlayan karar tasarısını kabul edince, aklıma yukarıdaki ibretlik hikaye geldi.
Zira, Almanya'da sözde Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin onaylanan tasarıyı Yeşiller Partisi Eş Başkan Tokatlı Cem Özdemir hazırladı.
Parlamentodan onay alan tasarı, geçen yıl oylamaya sunulacaktı ancak Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin zedelenmemesi için dondurulmuştu.
Fakat Yeşiller Partisi Başkanı Cem Özdemir'in çabaları ile yeniden gözden geçirilip parlamentodan geçirildi.
Cem Özdemir'den başka Alman parlementosunda bulunan 12 Türk milletvekilinden  11'de  oylamada tasarıyı destekledi. 
Uzun lafın kısası, ''Sırtından vurana kızma, ona güvenip arkanı dönen sensin. Arkandan konuşana da darılma, onu insan yerine koyan yine sensin!''