1990'da ABD'nin gazı ile Kuveyt'i işgal eden Saddam bunun bedelini canıyla ödedi.

Soğuk savaş bittikten sonra ellinde Rusya'ya karşı üretilmiş bir çok silah kalan ABD, Irak savaşında bu silahları kullanmış ve parasını Suudi Arabistan'a ödetmişti. Petrol piyasasını elinde tutan Kuveyt'ide hizaya getirmişti.

O dönem ABD, ''arkanda ben varın dünya sana bir şey diyemez'' diyerek Saddam Huseyin'e Kuveyt'i işgal etmesi için gaz verdi. Saddam Kuyvet'i işgal edince ilk satanda ABD oldu.

Uluslararası toplumu arkasına alan ABD, Irak'ı işgal etti. Petrol kuyularını ele geçirdi ve petrol piyasasına tamamen hakim oldu. Soğuk savaşta kullandığı eskiyen silahlarının parasını da Kuveyt ve Suudi Arabistan'a ödetti.

ABD, Ortadoğu'da maşa varken elini hayatta ateşe sokmaz.

ABD şimdide aynı oyunu farklı senaryo ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman üzerinden oynuyor. Veliaht Prensi Muhammed'de iki gaz verdi. Prens, muhaliflerini astı, boğarak öldürtürken, İsrail'e yaklaştı. Katar'ı haritadan silmeye kalkan acemi prens, Türkiye'ninde kuşatılması gerektiğini falan zikretmeye başlamıştı.

Kaşıkçı cinayeti ile de Türkiye'ye operasyon çekmeye kalktı.

Prensin havası kısa sürdü, ABD, yine sattı. Prensin elinden 110 milyarı alan ABD, prensin şanının şöhretini havasını İstanbul'un Suudi Arabistan Konsolosluğu'na gömdü.

Kıyakçılığın sonu ayakçılık. Celladının bıçağını yalayan koyun gibi bunlar hiç adam olmayacak.