İsveç Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu, İsveç'e Türklerin İşçi göçünün 50. Yıldönümünü nedeniyle,  geçen Eskişehir'de bir Senfoni orkestrası konseri düzenledi. İstanbul ve başka yerlerde 50. Yıl etkinliklerini senfoni orkestrasıyla devam ediyor....

İsveç Ankara Büyükelçiliği Resmi web sayfasından ''İsveç'e Türk vatandaşlarının iş gücü göçünün 50. yıl dönümü olarak 2015 kutlamaları kapsamında, bir dizi kültürel etkinlikler  organize edilecektir. İsveç'in Ankara Büyükelçiliği, İstanbul Baş Konsolosluğu Türkiye arasındaki uzun soluklu kültürel bağları işaretlemek için  6 Şubat günü Caddebostan Kültür Merkezi'nde,  Ender Sakpınar yönetimindeki İstanbul Senfoni orkestrası ile, İsveçli besteci Kurt Kıvam ve Gunnar de Frumerie tarafından müzik performansı yapılacaktır'' diye duyuru devam ediyor...

Tamam güzelde bu tür etkinliklerde olacak ama arka arkaya yapılmasını anlayamadım. Sonuç'ta bu etkinlik İsveç'e yaşayan 120 bin insanımız için yapılıyor. İsveç'te ki vatandaşlarımıza bu organizasyonun ne gibi katkısı var? Sosyolojik olarak İsveç'e göç eden insanların profili çıkarılarak, bu yönde etkinlik yapılması daha iyi olmaz mı?

Şimdi ben bunu çok önemli ve yaşanmış bir örnekle anlatayım...

Bundan 20 yıl önce Diyarbakırlıları çağdaşlaştırmak için Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Diyarbakır'da bir konser vermişlerdi. Vatandaşların bir kısmı da  ikna ederek bu konseri dinlemeleri için salona getirmişler. Konser sonrası STAR Televizyonu muhabiri Diyarbakırlı vatandaşlara, ''Konseri nasıl buldunuz?'' Diye soruyor. Bir vatandaşta bölgeye ait konuşma şivesiyle, ''Diyarbakır, Diyarbakır olalı böyle zulüm görmedi'' demişti. Ve bu söylem Türkiye'de 20 yıldır Fenomen ve hala yeri geldiğinde kullanılır. 

Bende Sayın İsveç Büyükelçilik yetkililerine sesleniyorum. 

Bizim İsveç'te yaşayan vatandaşlarımızın ekseriyeti için' Senfoni Orkestrası'' konserleri hiç bir şey ifade etmez. İsveç'te yaşayan insanımızın profili genelde  Neşet Ertaş gibi halk ozanlarının okuduğu bozlak havalarını dinler. Bence Türk sanatçıların bulunduğu konserlerle ve İsveç'e yoğun göç vermiş bölgelerde 50. Yıl etkinliklerinin yapılmasını tavsiye ederim. Aksi halde, İsveç'te yaşayan insanlarımıza hitap etmeyen etkinlikliklerle 50. Yıl işçi göçü ismiyle  canlandırmanın hiç bir faydası olmaz...