İsveç'te son günlerde şahit olduğum iki sosyolojik olayı aktaracağım. Bizim yöreden gelenlere ait bir yemek satan restorandayım. Norveç'e uzun yıllar önce göçmüş 70 yaşında bir İsveçli kadın, ellerinde bavullarla akşam üstü kendisi için bir yemek siparişi veriyordu. Kasaya bakan, ''İçecekte istermisiniz?' Diye sordu. ''Hayır, Norveç'ten geliyorum, bir yıldır kızımı görmedim. Kızımın evine gideceğim. Zannedersem kızımın evinde içecek vardır. Bana içecek servisi yapar'' diye cevap verdi. Yani, kızının evine misafir gidiyor. Akşam yemeğini satın alıp yanında götürüyor...


Diğer şahit olduğum olay ise, yine bizim yöreden gelen bir pizza lokantası bulunan arkadaşın dükkanında oturuyorum. İki çocuklu bir genç aile geldi. 4 pizza ısmarladı. Kasada duran çalışanla sohbet ederken, lokantanın bulunduğu mahallede bir arkadaşlarının evine misafir gittiklerini ve arkadaşının evinde akşam yemeği için kendilerine 4 pizza aldıklarını ifade etti. Yani, aile yakın dost oldukları başka bir aileye akşam yemeği vakti gidiyor, yemeklerini de yanında götürüyorlar...


Bu iki olaya İsveçlilerin penceresinden bakınca oldukça normal, bizim penceremizden bakınca oldukça anormal bir durum. Zira, refah devletin getirdiği ''Ben'' merkezli eğitim, İsveçlilere ufak yaşlarda verilmeye başlanıyor. Her sıkıştığında sosyal devleti yanıbaşında hisseden İsveçli, ''Git devletten iste'' mantığı ile hareket ediyor.

Bizde ise,''Tuz bitmiş! Yağ bitmiş! Şeker bitmiş! Komşudan alıp geliver evladım '' kültürü ile paylaşım eğitimi çocuk yaşta veriliyor. ''Komşusu açken tok yatan bizden değildir'' hadisi bakış açısı olunca, iki kültür arasında ki farkta ortaya çıkıyor.

 İsveç teksasa mı döndü?

İsveç gazetelerini her gün tarıyorum; adam öldürme, tecavüz, bıçaklama, darp, silahlı çatışma, soygun haberleri dolu. Yani İsveççe bilen ve hergün İsveç medyasını takip eden biri kesin bunalıma girer.
Normalde bizim haber kaynağımız da İsveç medyası olunca bu haberlerin yüzde 20'sini Türkçe olarak okurlara yansıtıyoruz, ''Yav, İsveç'te bu kadar olay olmuyor. Siz neren buluyorsunuz bu haberleri?'' Diye bazı okurlar serzenişte bulunuyor.
Aslında diğer ülkelere göre İsveç'te olay az. Ama bu tür olaylar çok okunduğu ve reyting aldığı için İsveç medyası her gün gazeteyi bu olaylar üzerine kurguluyor. İnternet sayfalarının manşet bölümünde tamamen bu haberler yer alıyor. En çok tıklanan ve izlenen haberlerin içeriği de bu konular olunca İsveç medyası sokaktaki yumruklu kavgayı bile abartarak haber yapıyor.
İsveç medyası olaylara ''Arz, talep'' meselesi gibi gördüğü için yayın politikasını buna göre şekillendiriyor. Bizde mecburen bu haberlerden seçme yaparak, İsvecgundemi okuyucularına ulaştırıyoruz...