İsveç'in en çok satan gazetesi Aftonbaldet'te Mikail Yüksel'in kaleme aldığı o makale....



İsveç’te Müslümanların mağduriyeti korkutucu seviyelere ulaşmış durumda. Geçenlerde Bredäng’de bir caminin, sabah namazı sırasında duvarına Nazi işaretleri çizilerek, maytap saldırısına maruz bırakıldı. Aynı cami daha önce tehditler almış ancak polis soruşturmayı yarıda bırakmıştı.
Saldırılar sadece bununla sınırlı değil. BRA kurumundan edinilen istatistiğe göre İslam karşıtlığı motifi ile işlenen nefret suçları 2009 yılından buyana sürekli olarak artmakta. 2014 ve 2015 yılları arasında artış daha da göze çarpmakta.


Fiziki yada sözlü saldırılar İsveçte’ki müslümanlar için gayet normal bir hal almış durumda. Genellikle başörtüsü taşıyan müslüman kadınlar ırkçı saldırıların hedefi olmakta. Müslümanların mallarına zarar vermek, kırıp dökmek, cami girişlerine domuz başı bırakmak ve Nazi işaretleri çizmek, taşlı saldırı gerçekleştirmek sadece birkaç örnek sayılır. Yıllardır İsveç’te, ülkenin kanunlarına sadık kalarak yaşamakta olan müslümanlar İslam karşıtı guruplar tarafından ’’evlerine’’ geri dönmek ile ihtar ediliyorlar.


Siyasetçilerin sessizliği şaşırtıcı. Parti gözetmeksizin bütün siyasetçiler bu sorunun etrafında toplanmalı ve bu gibi nefret suçlarına karşı ortak çalışmalıdırlar. Söz konusu olan İsveç’teki müslümanların hayatı ve geleceğidir. Söz konusu olan komşularımız, dostlarımız ve arkadaşlarımızdır. Neden müslümanlara karşı işlenen suçlar gerektiği kadar soruşturulmamaktadır? Daha tuhaf olan ise kendileri ile alaksı olmayan ve dünyanın farklı yerlerinde yaşanan olaylardan sorumlu tutulmaktalar.


Açık konuşalım: İsveç’te müslümanlar var ve uzun süredir burda yaşıyorlar. Vergi ödüyorlar ve kanunlara uyum sağlıyorlar. Yani müslümanların güvenliğinden sorumlu olan İsveç devletidir. Müslümanlar herkes ile aynı hak, özgürlük ve sorumluluklara sahipler. İsveç’teki müslümanlar gizli değildir. Hepsi birer bireydir ve öyle muamele görmek istiyorlar.


Bu nedenle İslam karşıtlığı/İslamofobi dikkate alınmalı ve önemli bir sorun olarak kabul edilmelidir. Ülkenin önemli bir kısmını oluşturan insanlara karşı oluşturduğu tehlike belirgindir. İş çığrından çıkmadan siyasetçiler bu soruna karşı bir çözüm bulabilecekler mi acaba?


Bu konu hakkında partiler üzeri bir anlaşma yapılmalıdır. Saldıranlar kimler olursa olsun, müslümanlara karşı daha fazla saldırı kabul edilemez. Herhangibir vatandaşa ve onun dini inancına yapılan bir saldırı, demokratik topluma karşı yapılan açık bir saldırıdır. Bu suçlar cezalandırılmalıdır.
Asla unutmayalım! İsveçli müslümanlar da, İsveç vatandaşıdır!


Mikail Yüksel

 Makalenin en altında Håller inte med (Makaleye katılmıyorum) , Håller med (Makaleye katılıyorum) şıkları var. Håller med şıkını taklayarak makaleye katıldığınızı belirterek Yüksel'e destek verebilirsiniz.





Editör: İsveç Gündemi