İsveç Göçmen Dairesi’nin ‘güvenlik riski’ taşıdığı gerekçesiyle polis istihbarat birimine bildirdiği sığınmacı sayısında büyük artış meydana geldi. İsveç istihbarat örgütü SÄPO’nun bu kişileri sınır dışı etmek istemesine karşın bir çoğunun hala ülkede bulunduğu belirtildi.

Sığınma başvurusu yapanlar arasında güvenlik riski taşıyan kişilerin erken bir safhada tespit edilmesi için istihbarat örgütü SÄPO ile iş birliği yapan İsveç Göçmen Dairesi verilerine göre bu yıl SÄPO’ya bildirilen güvenlik riski taşıyan sığınma başvusu sahibi sayısı 671’e yükseldi. Bu sayı 2014 yılında 109, 2015 yılında ise 461 idi.

Güvenlik riski taşıyan sığınmacı sayısındaki artışı 2015 yılında yaşanan büyük sığınmacı dalgasına bağlayan Göçmen Dairesi Özel Operasyonlar Birimi Başkanı Oskar Ekblad ‘‘Sığınma başvurularındaki sayısın bu yıl çok düşmüş olmasına karşın daha önceki yıllardaki ortalama 100 sayısına gerileyeceğine ihtimal vermiyorum.’’ diye konuştu.

Oskar Ekblad, günümüzde gelen sığınmacıların çoğunlukla Irak ve Suriye gibi savaş bölgelerinden geldiğinin altını çizerek ‘‘Bu bölgelerde yoğun olarak savaş suçu işleniyor, görülmemiş acımasız bir savaş yürütülüyor. Bu da radikalleşme riskini arttırıyor.

‘‘Ancak bizim sistemimiz tehdit unsurunu tek başına engelleyecek kadar yeterli değil. Bunun yanısıra güvenlik riski taşıdığı değerlendirmesi yapılan kişilerin derhal sınırdışı edilme işlemi de kolay değil. Zira bu kişiler geldikleri ülkelerde işkenceye uğrama, idam ile cezalandırılma riski taşıyabiliyorlar.’’ dedi.

İsveç İstihbarat Örgütü SÄPO ise güvenlik riski taşıdığı gerekçesiyle sınır dışı edilme kararı verilmiş kişilerden ne kadarının ülkede bulunduğu konusunda bir bilgi vermekten kaçındı.

Almanya’nın Berlin kentinde Noel Pazarı’na TIR saldırısı düzenlediği Tunuslu Anis Amri hakında da Almanya’dan sınır dışı edilme kararı bulunmasına karşın, Tunus’un Amri’yi kabul etmemesi nedeniyle sınır dışı edilemediği ortaya çıkmıştı. 

Haberler.com
Editör: İsveç Gündemi