Türkiye ile Avrupa Birliği arasında varılan Göç Anlaşması sonrası İsveç'e yapılan sığınma başvuruları yüzde 80 oranında azaldı. 2015 yılında İsveç'e 163 bin kişinin sığınma başvurusu yapmış olmasına karşın, 2016 yılında sığınma başvurusu yapanların sayısı Aralık ayı ortası rakamlarına göre 28 bin dolayında gerçekleşti.
Hem İsveç hem de Avrupa'da sığınma başvurularının azalmasının değişik faktörlere bağlı olduğunu söyleyen İsveç Göçmen Dairesi Basın Sözcüsü Fredrik Bengtsson "Türkiye ile AB arasında yapılan anlaşma sığınmacıların Avrupa sınırlarından geçişini zorlaştırdı. İsveç düzeyinde ise göçmen yasalarında yapılan değişiklerin sonrasında İsveç artık birincil tercih ülkesi olarak görülmüyor. Artık daimi oturma izni yok ve aile birleşmeleri kuralları sertleştirildi." diye konuştu.
Yalnız gelen 18 yaş altı sığınmacı çocuk sayısının da çok büyük oranda düşerek, 2016 yılında 35 bin 369'tan, 2 bin 100'e gerilediğini belirten Fredrik Bengtsson bunu genellikle üzerlerinde kimlikleri olmayan Afgan çocukların yol boyunca gerçekleşen çeşitli kontroller nedeniyle İsveç'e ulaşmalarının zorlaşmasına bağladı.
Gelecek yıldaki sığınmacı başvurularındaki olası rakamlar konusunda spekülasyon yapmak istemeyen Bengtsson bunun tamamen AB ile Türkiye arasında varılan anlaşmanın yürürlükte kalıp kalmayacağına ve AB içindeki ülkelerin sınırlarında kimlik kontrollerine devam edip etmeyeceklerine bağlı olduğunu söyledi. Türk vatandaşlarının ise İsveç'e sığınma başvuruları arttı Suriye, Afganistan, Irak, Somali ve Filistin gibi ülkelerden gelen sığınmacı sayısındaki büyük azalmaya karşın Türk vatandaşlarının İsveç'e yaptığı sığınma başvurusu sayısında ise büyük artış yaşanıyor. İsveç Göçmen Dairesi'nin verilerine göre özellikle Türkiye'deki başarısız 15 Temmuz darbe girişiminin ardından akademisyenlerin ağırlıkta olduğu sığınma başvuruları geçen yıla oranla üç kat artarak 650'ye ulaştı.
Hem İsveç hem de Avrupa'da sığınma başvurularının azalmasının değişik faktörlere bağlı olduğunu söyleyen İsveç Göçmen Dairesi Basın Sözcüsü Fredrik Bengtsson "Türkiye ile AB arasında yapılan anlaşma sığınmacıların Avrupa sınırlarından geçişini zorlaştırdı. İsveç düzeyinde ise göçmen yasalarında yapılan değişiklerin sonrasında İsveç artık birincil tercih ülkesi olarak görülmüyor. Artık daimi oturma izni yok ve aile birleşmeleri kuralları sertleştirildi." diye konuştu.
Yalnız gelen 18 yaş altı sığınmacı çocuk sayısının da çok büyük oranda düşerek, 2016 yılında 35 bin 369'tan, 2 bin 100'e gerilediğini belirten Fredrik Bengtsson bunu genellikle üzerlerinde kimlikleri olmayan Afgan çocukların yol boyunca gerçekleşen çeşitli kontroller nedeniyle İsveç'e ulaşmalarının zorlaşmasına bağladı.
Gelecek yıldaki sığınmacı başvurularındaki olası rakamlar konusunda spekülasyon yapmak istemeyen Bengtsson bunun tamamen AB ile Türkiye arasında varılan anlaşmanın yürürlükte kalıp kalmayacağına ve AB içindeki ülkelerin sınırlarında kimlik kontrollerine devam edip etmeyeceklerine bağlı olduğunu söyledi. Türk vatandaşlarının ise İsveç'e sığınma başvuruları arttı Suriye, Afganistan, Irak, Somali ve Filistin gibi ülkelerden gelen sığınmacı sayısındaki büyük azalmaya karşın Türk vatandaşlarının İsveç'e yaptığı sığınma başvurusu sayısında ise büyük artış yaşanıyor. İsveç Göçmen Dairesi'nin verilerine göre özellikle Türkiye'deki başarısız 15 Temmuz darbe girişiminin ardından akademisyenlerin ağırlıkta olduğu sığınma başvuruları geçen yıla oranla üç kat artarak 650'ye ulaştı.
Editör: İsveç Gündemi
