Almanya’da Würzburg  Üniversitesi’nde okuyan Meliz Kaya  (24), Türklere dönük önyargılara, internetteki  blog’unda esprili ve hicivli bir  dille yanıt verdi. Sitesinde “Her Türk  kızının çok iyi bildiği 5 cümle” başlığı
altında bir yorum yazan Meliz Kaya,  Almanyalı Türk kızlarına en çok sorulan  ve Almanların yanlış bildiği konulara  cevap verdi. 24 yıl ve 7 aydır  Würzburg’da yaşadığını belirten Kaya, 5  soruyu ve yanıtlarını şöyle sıraladı:

 1- Ne kadar iyi Almanca konuşuyorsun?  

Neden bilmiyorum ama, ne Zaman  yeni biriyle tanışsam, iyi  Almanca  konuşmama şaşırıyor. Evet, iyi Almanca  konuşuyorum, çünkü burada dünyaya  geldim ve o günden bu yana bu ülkeyi terk etmedim. Aslında söylemek gerekirse,  tabii ki Almancamın övülmesi hoşuma  gidiyor. Eğri oturup doğru konuşalım:  Burada doğup büyümeme rağmen  “çok iyi Almanca” konuşamasaydım  yazık olmaz mıydı?

 2- Neden başörtüsü takmıyorsun?  

Belki modern olduğum için? Belki  başka türlü bilmediğim için?  sonuçta  insanlara başörtüsünü sevmediğim  halde inançlı olduğumu anlatmak kolay  olmuyor.

3- Hangi döner büfesi babana ait?
Tabii ki bu soru genelde şaka yollu  soruluyor. Ama yine de çoğu kez duyuyorum.  Hatta bir ara bir arkadaşım bana  “Döner” adını taktı. Ama maalesef sanıldığı  gibi biz Türkler her gün ve her  öğünde döner yemiyoruz. Ve ailemin  döner büfesi de yok.

 4- Neee? Ramazan’da su bile içilmiyor mu?
Ramazan ayı, edilen laflar açısından,  en zor dönem. Her taraftan eleştiri yağıyor.  “Hani yemek neyse de, ya su? Ben  su içmesem düşer bayılırım. Hem bu çok  sağlıksız” gibi cümleleri yılda herhalde  100 kişiden dinliyorum.

5- Kiminle evleneceğine baban mı karar verecek?
Hayır, tabii ki o karar vermeyecek.  Kiminle birlikte olacağıma veya kiminle  evleneceğime, Türk mü,  lman mi  veya İtalyan mi olacağına, 24 mü yoksa  38 yaşında mi evleneceğime ya da hiç  evlenmemeye ben karar  vereceğim. Ama  bunu çoğu anlamıyor veya ailemin böyle  olmasını “cool” buluyor. Ben ama, sadece  Türk olduğumuz için, normal olanın  ve özgürlüğün “cool” olarak görülmesine  üzülüyorum.
Editör: İsveç Gündemi