Göka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 25 Ağustos Perşembe günü katıldığı"Donnerstalk" programının başlamasına kadar üzerinde konuştukları ve programda yer alacak birçok şeyin değiştiğini söyledi.
PROGRAMDA DARBE GİRİŞİMİNİN İŞGAL OLDUĞU ÖZELLİKLE VURGULADI
Programda 15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişiminin bir işgal olduğunu özellikle vurguladığını belirten Göka, Almanların Türklerin yerine kendilerini koyup koymadıkları, empati yapıp yapmadıkları, Almanya'da tankların yollarda olması ya da parlamentonun bombalanmasını hafife alınıp alınmayacağını ve 2016 yılında darbenin Türkiye’de veya herhangi bir memlekette olmasının ne demek olduğunu, bunu hayal edip etmediklerine ilişkin sorular sorduğunu ifade etti.
"SİZ Mİ BUNU BANA SORUYORSUNUZ?"
Türk milletinin birlik ve beraberlik gösterdiğini, herhangi bir etnisiteye, hayat tarzına ve ideolojiye bağlı olmaksızın herkesin söz konusu gece sokakta olduğuna işaret eden Göka,"Bana Demokrasi sorusunu sordular. Orada özellikle de güldüm. 'Siz mi bunu bana soruyorsunuz. Demokrasiyi bizim halkımız savundu. Bizim için çok önemli. Burada herkesin birlikte olduğu bir hareket vardı. Darbeyi biz önledik bu geceyi biz yaşadık' dedim." diye konuştu.
Parlamentodaki tüm siyasi liderlerin ortak deklarasyona imza attıklarını, tüm sivil toplum kuruluşlarının sokakta sağlanan birlikteliği devam ettirdiğini belirten Göka, "Bu mutabakatı görmek gerektiğini söyledim." dedi. Fransa’da Charlie Hebdo saldırılarından sonra üst düzey siyasetçilerin Paris’te kol kola girip bir dayanışma yürüyüşü yaptıklarını hatırlatan Göka,"Bunu biz de beklerdik şeklinde vurgu yaptım." ifadelerini kullandı. Göka, bunun üzerine programa katılan Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas'ın söyleyecek söz bulamadığını ifade etti.
"BİZ ESKİ TÜRKİYE DEĞİLİZ"
Programda parmak salladığını, bunun Alman yayınında yapılmasının önemli olduğunu belirten Göka, bununla 'biz eski Türkiye değiliz siz de artık buraya bakıp bu zavallı küçük Türkiye'ye ders verecek nitelikte konuşamazsınız. Ben de burada kendimi savunmak durumunda hiç değilim bu zamanlar geçti artık' dediğini, öne çıkartmak istediği konunun da bu olduğunu kaydetti.
Program öncesinde elektronik posta yoluyla program akışı hakkında haberleştiklerini ve 1 saat konuştuklarını vurgulayan Göka, 4 milyon üyesi olduğunu belirttiğim ve kendilerinin de ilgisini çeken kadın kollarını 1-2 dakika anlatma fırsatının kendisine verilmediğini kaydetti.
"ASLINDA YEŞİLLERİN DE HDP ADINA DESTEK VERDİĞİNİ SÖYLEDİM"
Almanya'da İçişleri Bakanlığı tarafından sızdırıldığı ifade edilen belgeden sonra bir mail aldığını anlatan Göka, konu ile ilgili kendisinin konuşup konuşmayacağının sorulduğunu belirtti. Göka, program ekibi ile olan görüşmesini şu şekilde özetledi:
"Dedim ki tabi ki konuşabiliriz. Benim Hakkari’de veyahut bizim doğuda yaşadıklarımızı... Aslında Yeşillerin de HDP adına destek verdiğini Almanya'da PKK’nin her türlü faaliyetinin olduğunu da kendilerine söyledim. Biz her türlü her şeye cevap veririz. Bundan birkaç gün sonra, programa kısa bir süre kala birden bana şöyle bir mail geldi; Biz programı şöyle değiştirdik (Almanya Adalet) Bakan Heiko Maas’ı davet ettik ve o kabul edildi. Bana sormadılar. Sizinle de bir araya getireceğimiz o korkan dediğimiz kadın korktuğu için kabul etmedi ve Yeşiller Partisi’nden birini bulduk. Yani son anda fark ettiler ki, muhtemelen bu farklı bir perspektif getirecek, 4 milyon kadın hareketi, son derece içeride ne olduğundan haberdar... Yeşillerin HDP adına veya PKK yanlılığıyla ilgili bizim yaşadığımız, orada anlatacağımız çok fazla şey var. Bunun üzerine bakanı ve Yeşillerden birisini getirmeye karar verdiler."
"BU ÇOK FAZLA TÜRKİYE'YE YÖNELİK BİR FİLM OLMUŞ"
Kendisine Almanya'da tartışılan konulara ilişkin bir film göstereceklerinin söylendiğini belirten Göka, “Dedim ki, film veriyorsanız ben de 2 dakikalık filmi gönderiyorum. Tamam, filmi görelim dediler. Filmi gönderdim. Film için şöyle bir açıklama geldi. Yazılı mailimde var. 'Bu çok geç geldi. Film sadece darbe gecesi ve Türkiye’nin yeniden doğuşunu gösteriyor. Bu çok fazla Türkiye'ye yönelik bir film olmuş. Bu bizim Almanya-Türkiye ilişkileri konseptine uymadığından yayınlayamayacağız, kusura bakmayın.' Bak üçüncü değişiklik oldu." dedi.
Filmle ilgili bilgi veren Göka, AK Parti Kadın Kolları olarak 6 dakikalık bir videoda sadece kadınların o gece yaşadıklarıdan bir kesit oluşturduklarını, bunun 2 dakikasının Almanya'ya uygun Almanca alt yazılı olarak hazırlandığını anlattı. Göka, Can Dündar'ın da programa bir video ile katılacağından ise hiç haberdar olmadığını kaydetti.
"SUNUCU GÜLEN KONUSUNA GİRMEDEN PROGRAMI BİTİRDİ"
Teröristbaşı Fetullah Gülen ile ilgili de 'çok istiyorsanız biz gerekli önlemleri alıyoruz, ama siz istiyorsanız destekleyin' şeklinde sözleri programda söylemek istediğini anlatan Göka, ancak sunucunun bu konuya girmek istemeyerek programı bitirdiğini kaydetti. Göka,"Almanya’daki medyayı tamamen yönlendirilmiş olarak görüyorum. Burada bağımsız bir medya var mı onu sormak lazım. Ben 2013’den beri tarıyorum (medyayı). Eskiden Türkiye ile ilgili, Türkiye haberi bile yer almazdı" dedi.
Ancak, Gezi olaylarından, İMF’ye borcunu ödedikten ve güçlü çıkışından sonra Türkiye'nin önünü kesmeye çalıştıklarını ifade eden Göka, "Onu da Alman medyasıyla destekliyorlar. Erdoğan birden bire diktatör oldu. Halbuki örnek olarak da gösterebiliyordu. Zaten Türkiye'den çok fazla haber yapılmıyordu" şeklinde konuştu.
ZDF'deki programa Meryem Göka ile birlikte Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas ve Yeşiller Partisi'nden Baden Württemberg Eyalet Meclis Başkanı Muhterem Aras da katılmıştı.
